Erebos. Bir bilgisayar oyunu. Ama fazlasıyla ciddi olan bir oyun bu. Sanki sizin düşüncelerinizi duyan, hayatınızı izleyen, ne yiyip içtiğinize kadar iyi bilen bir oyun düşünün. Ve sizinle konuşan. Ciddi ciddi sorularınıza mantıklı cevaplar veren bir oyun. Aslında kitabın sonunda öğrendiğim gerçeği ilk başta düşünmüştüm. Sonuçta ya biti sizi gerçekten izliyor, oyun dışında verdiği görevleri yerine getirip getirmediğinizi tutunda kimden nasıl ne kadar hoşlandığınızı bilen biri veyahut yapay zeka olduğunu düşünmüştüm ki öyle de çıktı zaten. Ama ortaya çıkana kadar ve özellikle de Nick’in oyundan atılıp, gerçeklerin peşine bir Sherlock Holmes edasıyla düşmesinden sonra olanları büyük bir heyecanla okudum. Bu oyunun kuralları kitap boyunca tüm gizemini koruyor. Kimseye söz edememeniz, gerçek isminizle oynamanız ama oyun dışında oyunu oynayanlar da dahil olmak üzere kimseyle konuşamamınız, oyunu tek başınıza oynamak zorunda oluşunuz ve sadece bir kez kopya ederek bir başkasına verişiniz, öldüğünüz veya yandığınız takdirde bir daha asla oyuna erişmemeniz tüm gizemi daha heyecanlı kılarken, gerçek hayatta böylesine gerçek bir oyun var olsa neler neler olabileceğini düşünmeden de duramadım okuduğum süre boyunca. Üstelik sadece oyunu oynamakla kalmıyorlar, dış dünyada birbirinden tehlikeli görev yerine getirip hatta ciddi yaralanmalara dahi sebep olabiliyorlar. Kitap boyunca Nick’i fazlasıyla sevmişken, kitabın sonunda Emily ile birlikte daha da sevdim. Ve özellikle tüm bu gizemi çözme kısmında Victor karakteri ise eğlendiğim karakterlerden oldu. Oyunun iç dünyası ise Witcher evrenine fazlasıyla benziyordu. Bilgisayar veya telefon oyunlarına karşı sıfır ilgi ve bilgisi olan ben bile bu kitabı fazlasıyla sevdim ve heyecanlanarak okudum. Ben bu kadar sevmişken gerçek oyun severler bu kitaba bayılacaktır. Beni üzen tek şey ise bir oyunun böyle bir bağlımlılık yapması ve sonunda daha reşit dahi olmamış çocukları adalet önüne çıkarması oldu ve tabiki tüm bunlar olurken ebeveynlerinin tüm bunlardan habersiz olması oldu..

ErebosUrsula Poznanski · Pegasus Yayıncılık · 20161,836 okunma

·

129 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze Demirkol