Gönderi

590 syf.
9/10 puan verdi
"Kalbin attığı sürece vücut iyileşebilir. Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor. Sonuna kadar kendi kendine kanamayı sürdürüyor. Ama öte yandan, hayat da devam ediyor.” İstanbul Hatırası, İstanbul’un ilk adı olan Byzantion döneminden günümüze kadar uzanan bir polisiye romanı. İstanbul’da yedi esrarengiz cinayet işlenir ve cesetler yedi farklı tarihi mekana bırakılır. Romanın ana karakteri başkomiser Nevzat’tır. Komiser Ali ve Zeynep, bulmacanın eksik parçalarını tamamlarken aralarındaki tatlı didişmelerle esere ayrı bir hava katmış. Ahmet Ümit, İstanbul’un geçmişten günümüze yapılan tarihi mekanları ve önemli kişileri kaleme alırken, İstanbul temasını esere çok güzel işlediğini düşünüyorum. Harika betimlemeleri sayesinde okuyucuyu sıkmadan gerilim dolu anlar yaşatıyor. Cinayetleri kim veya kimlerin işlediğini düşünürken aynı zamanda karakterlerin yaşadığı duygusal anları hissediyorsunuz. Adına şiirler yazılan İstanbul’un güzelim tarihini öğreniyorsunuz. Aşk, acı, ihanet, güven ve sadakatin yanında birçoğumuzun hakim olmadığı tarihi bilgileri tüm akıcılığıyla okura aktaran, insan ruhunu bir laboratuvar titizliğiyle analiz eden Ahmet Ümit’i tebrik ediyorum. Kitabın sonunda tüylerim diken diken oldu. Sanırım uzun bir süre etkisini üzerimde taşıyacağım bu harika eserin. Bazen şöyle düşünüyorum en kötü ne olabilir ki.. Birşey yaptığımızda en kötü ne olabilir ki dediğimiz olmuştur çoğumuzun en azından benim.. En kötü ne olabilir biliyor musunuz Yekta ve Demir'in yaşadığı hayattan duydukları nefret. Ve Nevzat baskomiserin gözlerinin önünde en yakın dostlarının başına gelenleri görmediğinin vermiş olduğu çaresizlik ve acizlik. Bir pazar sabahı bu incelemeyi yazarken dışarıda yüzleri kesen sert bir mart soğuğu ve lapa lapa yağan kar ve içimde müthiş bir hüzün. Ahmet Ümit in güzel eseri...
İstanbul Hatırası
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935.6k okunma
·
1,281 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.