Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hasan İzzettin Dinamo Demek Anadolu Demek!
Ben şimdi bu kitabı nasıl anlatacağım? Ha diyince okunup bitiveren, ha diyince anlatılacak bir kitap değil ki bu. Bu kitapta acı var, açlık var, ölüm var! Bu kitapta Anadolu var! Bu kitapta gerçek insanlar var! Bu kitapta bugün satıla satıla bitirilemeyen bu ülke var! Kitabı çoktan bitirmeme rağmen hâlâ kendime gelemedim. Yemek yiyemiyorum. Tansiyonum altıya düştü! Yazarımız Hasan Izzettin Dinamo'nun ve ailesinin gerçek yaşam öyküsü anlatılmakta. Trabzonlu bir ailenin ekmek derdine önce Istanbul'a göçünü, dürüst yaşam sürdüklerinden orada barınamayışını anlatıyor. Öyle ya hükümetler Trabzonlu müteahhitleri sever! Istanbul'dan sonra da Samsun'a yerleşen ailenin başına gelenler anlatılıyor. Baba Temel Çavuş yedi yıl Yemen'de askerlik yapmış, ölüm ile kalım arasında bir çizgide geri dönmüş, tam her şeyi düzeltim derken Birinci Dünya Savaşı patlak verince tekrar cepheye gidip şehit olmuştur. Zaten savaş dedin mi hep şehitler ve kahramanlar anlatılır. Hiç kimse o kahramanların arkasında kalan açlık şehitlerini yazmaz, anlatmaz. Zenginin çocuğu askerliğin bedelini parayla ödeyip sefa sürerken fakir cepheden cepheye koşuyor, çoluk çocuğu açlıktan ölüyor. Andur galsun bu dünyaya, hep mi aynı çürümüşlük! Baba yetmezmiş gibi bir de on beş yaşındaki ağabey Ali de şehit oluyor. Geride yeni doğum yapmış bir anne ve altı çocuk... Tanrım açlığı tüm çıplaklığıyla hissettim bu kitapta. Ya hayvan leşi yediler ya. Ya köpek boku için kavga ettiler. Deniz suyunu kaynatarak tuz yaptılar. Evin döşeme tahtasını kırıp ocak yaktılar ya. En lüks yemekleri lazut(mısır) unu ile yapılan kuymak. Bağırsakları dışarı çıktı çocukların. O kadar çocuk öldü ki üst üste toprağa gömüldüler. Bu kadar acı yetmez gibi, hükümetin aymazlığı yetmez gibi, bir de her dönemin adamı, kurnazlığı zeka sanan, komşusu açken kilerini dolduran, bir liralık şehit maaşına göz diken, üç kuruş için insan öldüren ahlaksızlarla uğraştı insanlar. Cehaket yine başroldeydi bu kitapta da. Kuduz köpek ısırmasını büyüyle iyileştireceğini iddia edenleri, hortlak masallarıyla hırsızlık yapanları okudu bu gözlerim. Hasan Izzettin Dinamo tüm bu gerçekleri yaşamış ve bunları yazmış olmasına rağmen değeri bilinmemiş, ötelenmiş bir yazar. Yazıklar olsun sana Türkiye! Hasan Izzettin okumayan bir toplumdan şeymalar, çokomeller çıkması tesadüf değil zaten! Ayrıca kitap Trabzon ağzıyla yazılmış. Olduğu gibi, dupduru ve dusdoğru.. Saramago'nun Körlük, Dickens'in Iki Şehrin Hikâyesi, Steinbeck'in Gazap Üzümleri ve Zola'nın Germinal kitaplarında o açlığı hissettim sanıyordum. Onlar ne ki? Siz asıl bu kitabı okuyun. Cahil, yobaz, ahlaksız bir toplumun, en tehlikeki hayvan olan insanların gerçek yüzü bu kitapta. Devletin, milletin hatta Tanrının bile üstüne basıp geçtiği insanların hikayesi bu. Bugün üstünde yaşadığımız bu toprakların hikayesi bu. Hepimizin hikayesi bu. Ben daha fazla ifade edemeyeceğim. Ağladığım için yazı yazmam zorlaşıyor. Hoşça kalın diyorum ama kitabı okuyunca hoşça kalmayacaksınız. Kalmayın da zaten! Belki artık toplum olarak silkelenir, kendimize geliriz! Çav bella...
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,289 okunma
·
351 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.