Kitabı okudum... Yazarın 1974 yazdığı ilk öykü kitabı. 9 öyküden oluşan kitap 189 sayfa. Yazarın başka kitaplarını okuyanların yabancı olmadığı akıcı bir dili var. Öykülerin her biri 20-25 sayfa arası. Çalışmak zorunda kalan fakir bir ailenin bir ferdinin elektrik akımına kapıldığı bir öyküydü kitaba adını veren Yüksek Gerilim. Adi Suçlu öyküsü siyasi tutukluların hapishaneden hastaneye düşme serüvenlerini acı bir şekilde anlattığı kadınca bir öykü. Duvar adlı öyküsü vahşi kapitalizmin doğaya verdiği zararı anlatıyor. Yol öyküsü İstiklal gazisi bir kahramanın günümüzle geçmişini mukayesesini anlatıyor. *Özgürlükçü* çarpık özgürlük anlayışını sorumsuz ve mutsuz bir adam üzerinden anlattığı öyküsü. Sen de Sor öyküsü kendisi ve çevresine yabancılaşmış bir kişinin yaşadığı tuhaflıkları anlatıyor. Yasemin İşçileri öyküsünde siyasi tutuklu iki ailenin yaşadığı acı ve sıkıntıları çocuklarının gözünden anlatıyor. En duygusal öyküsüydü. Bileyici öyküsü kaybolan mesleklerin son temsilcilerinin yaşadığı hayal kırıklığı ve acıları anlatıyor. Gün Üç Dakika öyküsü ise TRT Haber Merkezi nin anlattığı her haber bülteni arasında ülkede yaşananları ve insanların gündemini aktarmakta başarısız medyayı konu almış. Genel olarak kendi dönemini, o dönem insanının acılarını, dertlerini anlatmış. Daha çok kadın hassasiyetiyle yaşananları duygusal açıdan işlemiş. Öyküler daha çok acı ve hüzün teması ağırlıklıydı. Şermin Yaşar ' okurken çok sevmiştim öyküleri daha kısa anlatıyor diye. Sezgin Kaymaz' ı okuyunca daha çok hayran oldum. Öykücü olarak Adalet Ağaoğlu da fena değildi. Ama Sezgin Kaymaz, Bakele kitabında çok daha kısa ve öz anlatmış gibi. Kitaptan alıntılar... ️Yine de kurban olduğum güneş. Yaz boyu Kadir'imin gözlerine dolmuş da, şimdi, gece ortasinda gelmiş ordan şavkiyor. ️Sanki gazeteler ne yazıyor? İnsan, gerçeği bulabilmek için seksen parça lafı bir ucundan çekip birbirine yapıştırmak zorunda kalıyor. Yine de, peşin bilinenin dışında bir yüz çıkmıyor ortaya. ️Gülerken yakalanmış gibi oldu. Yüzler hep gülerken suçüstü yakalanmış gibi oluyor. ️Birbirimizden nice hüzünler gizliyoruz. ️Duygulu oluşumu severim. Kadına yakışan bir şeydir bence. ️Tohumların hepsi serseridir! Duyuyor musunuz?Hepsi serseri, hepsi töre bilmez, hepsi aylak, hepsi eşkiya! ️Bir yerlerden sızan ıslak soğuk, yolların tipisini ve keskin ayazı her an üstüme üstüme yığıyor. ️Bakımlı kadınlara ayrı bir düşkünlüğüm vardır. Suyun hakkını verir onlar. Duştan yeni çıkmış gibidirler hep. ️Her yerde biriktirilmesi gerekli her şeyin dışında her şeyi biriktiren bu kadın, kuşkuyu biriktirmek için de eskimiş gözlerini seçmişti İnan. Bakışları, o tepeleme birikmiş kuşku kalabalığını bir çırpıda üstüme yığdı. ️Ben de çok uykulu olduğunuz zamanlarda gözlerinizi nasıl düşürdüğünüz yerden toplayamazsanız, öyle toplayamamıştım bakışlarımı onun gözlerinden. ️Şu büyükler ne deli şeyler! Uyandığımı görünce, Uyandın mı? diye soruyorlar. Şaşılmayacak şeye şaşıyorlar, şaşılacak şeye şaşırmıyorlar. Bağrışılacak şeye bağrışmıyorlar, bağrışılmayacak şeye bağırıyorlar. ️Anneannemin başı, pencereden gelen güneş yolu var ya, onun içinde kaldı. ️Soğuk günlerde üst kattaki pencereden uzanan bir soba borusundan ince dumanlar tüttü.

Yüksek GerilimAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 2014304 okunma

·

247 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.