İlksöz: Kopyalamak kolaydır, yaratmak zordur. . Ünlü ressamların sahte eserlerini kolleksiyonculara satan bir çete. Bu çeteye çalışan, o ünlü eserleri tıpkısının aynısı yapan biri. Bu kişi bir eseri kopyalamak yerine, o ressamın bilinmeyen! bir eserini yapmaya karar verse, kopyalayıcıdan yaratıcılığa soyunmaya kalksa... . Hikâye bir gerilim hikâyesi gibi başlasa da bir noktadan sonra, kahramanın taklitçiden yaratıcıya geçme isteği süreci, bu süreçte yaşadığı içsel çatışmalarla bambaşka bir noktaya gelip zenginleşiyor ve edebi keyfe dönüşüyor. Hele hele o dönüşüm süreci belirginleşmeye başlayınca eseri artık ressam kahraman gözünden değil yazar olma yolculuğunda kendi tarzını arayan genç yazar Perec gözünden okumuş olabilirim. . Hikâye kadar eserin kendi hikâyesi de ilginç. Perec'in ünlü olmadığı yıllarda yazdığı bu eser yayıncılar tarafından reddediliyor. Konuyu oldukça ilginç buluyorlar ama roman tekniği vb durumlardan geri çeviriyorlar eseri. Ama Perec vazgeçmiyor, başka yapıtlar verse de sürekli bu eser üzerinde çalışıyor, hikâyenin akışını değiştiriyor, hikâyedeki bazı durumları gözden geçiriyor. Ama üzerinde çalıştığı bu eser bir taşınma sırasında atılacaklarla karışıyor ve yitip gidiyor. Perec'in ölümünden sonra bu eserin varlığı gündeme geliyor ve büyük bir ihtimalle arkadaşlarına değerlendirsinler diye gönderdiği eskizlerden bu kitap ortaya çıkıyor, kimbilir hangi revizyonsa... Ama hiç önemi yok artık yayıncılar için, çünkü Perec'in dediği gibi "ünlü olunca tekrar düşünülüyor". . Perec'in ilk eserlerinden sayılan bu kitabı da yine büyük bir keyifle okudum. Belki önceki okumalardan farklı bir biçime sahipti ama yine hafızamda yer edindi, özellikle kahramanın yaratıcı rolüne soyunmasından sonra. Perec severlere tavsiyemdir. Sağlıcakla. Kitapla. . . Sonsöz: Bir çemberin üzerinde yaşıyordum; dönüp duruyordum...

Paralı AskerGeorges Perec · Sel Yayıncılık · 2013190 okunma

·

794 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özcan