Gönderi

416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Medya ve Din
Hayatta bütün alanların medyayla bağlantısı bulunmaktadır. Din de bundan nasibini almıştır. Kendi gerçeğinden yola çıkan Medya, çoğu zaman dinin özüyle ilgilenmemekte ve dini kendi ihtiyacına göre kullanmaktadır. Aynı zamanda Medya, toplumun değerleriyle ters düşecek şekilde din bilgisine sahip olarak ve bilerek çarpıtma yaparak, dini kendi alanının dışında da gösterme durumlarına da girebilmektedir. Medyanın bu güç gösterisi ise insanların bilinçli davranıp buna izin vermediği müddetçe geçersiz kalabilir. Dinini doğru yaşayan kitle, Medyayı kendi silahıyla yani yine Medyayla vurduğu sürece sürekliliğini ve sağlamlığını koruyabilecektir. Medyadaki eksikliklerin giderilmesi de din alanında uzman olan ve art niyet taşımayan kişilerin Medyada görevlendirilmesiyle bir nebze sağlanabilir. Hatta İletişim Fakültelerinde de din ile ilgili seçmeli dersler verilebilir. Görsel medyanın en çok etkin olduğu alanlar olan TV, sinema ve internette din adamlarının ve dindar kesimlerin yansımaları farklılıklar göstermektedir. Bu yansımaların olumlu ve olumsuz yanları beraberinde birçok eleştiriyi de getirmiştir. Yayınların içeriğinde gösterilen karakterler ve yaşam tarzları, insanların özellikle de gençlerin yaşamlarını derinden etkilemektedir. Başta izlenilen çizgi filmlerdeki gizli aktarımlar, zaten çocuklukta kişinin temeline zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle inançlarına ve değerlerine önem veren dindar kitlenin Medyanın önemini çok önceden fark edip bu sektörde kendisini geliştirmesi gerekmektedir. Medya ve dijital dünyanın gücü ve hızı, hafife alınmamalıdır. Birden fazla inanca sahip olan bireylerin yaşadığı bu dünyada ulaşım ağlarının çok olması, insanların birbirine ulaşmasını kolaylaştırmakla beraber yanlış sonuçlara varmasına da sebep olabilmektedir. Bu nedenle Müslüman uyanık olmalı ve buna sebebiyet vermemelidir. Dindar insanlar her alanda ve her yerde Din için en iyi rol model olmalıdır. İnsanlar gerçek hayatta gördükleri dini yaşayan kitleyle, Medyada yansıtılan dindar kesimde farklılıklar gördüğünde zaten yanı başında gözüyle gördüğüne inanacaktır. Medya içerisinde din adına yapılan yanlışların ve kasıtlı düşmanlıkların önünü kesmek için devamlı olarak bunları çürüten teyit amaçlı yayınlar yapılmalıdır. Gerçi günümüzde herkesin elinde bulunan teknolojik imkanlar sayesinde, çoğu zaman bireysel olarak bile olsa yanlış bilgiyi çürütme amaçlı paylaşımlar gerçekleşebilmektedir. Önemli olan insanların gözlerinden at gözlüklerini çıkarabilmektir. Bu da onların istekleriyle olmayacağından Medyada kullanılan gizli semboller yoluyla bilinçaltlarına yavaşça sızarak gerçekleşebilir. Buna gizli bir güç akışı da diyebiliriz. Medyanın renkli dünyası insanların içinde yatan kötü duyguları yüzeye çıkarabilmekte ve bu durum diğer insanlara zarar verebilmektedir. Ortamın buna kolaylıkla izin vermesi, durumu olağanlaştırmış ve buna zemin hazırlayan insanları basitleştirmiştir. Dinin asli ilkelerine kesinlikle ters düşen bu yaklaşımlar, insanları gittikçe kötü duruma sokmaktadır. İnsanlar farkında olmadan Medyanın altında kendi benliklerini ve mahremiyet duygularını en aşağıya çekmektedirler. Bu çirkin gidişata bir son vermek açısından Devlete büyük sorumluluk düşer. Gerekirse Diyanet’in içerisinde bunun için çalışmalar yapılmalıdır. Tabi ki Diyanet’ in de bu konularda başarılı olabilmesi için çok iyi bir model olması gerekir. Bu yüzden Diyanet, çalışanlarını hassasiyetle seçmeli ve liyakate önem vermelidir. Devlet, yayın sektöründe özgür yayıncılık başlığı altında yapılan ahlaksızlığa kesinlikle müsamaha göstermemelidir. Zaten toplumun kültürüne ve dini yapısına uymayan o kadar çok şey sıradanlaştırılmıştır ki bu durum önüne geçilemez bir hal almıştır. Bu, dizilerdeki yaşam tarzlarından başlayarak dünya çapında gerçekleşen nefret söylemlerine kadar ulaşan geniş bir halkadır. Medya ve din arasında tabi ki devamlı olumsuzluklar olmamaktadır. İnsanların dini ve manevi değerlerinin birbirine kenetlenmesi, medya sayesinde daha hızlı bir şekilde gerçekleşebilmektedir. Eskiden fetihlerle gerçekleşen tebliğ çalışmaları, şimdi medyadaki fetihlerle gerçekleşebilmektedir. Bu durumda dini araç olarak kullanan Medya, araç haline dönüşmüş ve din de amaç olmuştur. İnsanlar hayatlarında ister istemez dine ihtiyaçlar duyarlar ve her zaman her yerde de varlığını hissederler. Bundan kaçış yoktur. Medyanın da çok geniş bir alana sahip olduğunu düşünürsek bu alanda dinin ekilecek çok arazisi vardır. Verimli topraklar ise emek ister, çaba ister ve dua ister. İnsanların çatışması; ayrıştırıcı ve yok edici olmakla beraber bir taraftan da birleştirici rol oynar. Biz insanlar ise hep birleştirici tarafta olmalıyız. İşte bu yüzden ayrıştırıcı kitleyi yok saymalı, Medya ve Dini de hep olumlu yönde kanalize etmeliyiz.
Medya Ve Din
Medya Ve DinMete Çamdereli · Köprü Kitap Yayınevi · 20146 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.