Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

341 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Eric J. Hobsbawm – Sanayi ve İmparatorluk Endüstri devrimi günümüz dünyasının oluşumunu anlamamız açısından en önemli olaydır. Peki neden bu devrim ilk olarak İngiltere de başlamıştır? İngiltere’nin Endüstri devriminin anavatanı olmasına sebep olan göreli üstünlükleri nelerdi? Hobsbawm yukarıdaki soruların cevaplarını aradığı bu eserinde bizi İngiltere’nin sanayi devriminin başlangıcı olabilecek 18. Yüzyılın ortalarından itibaren 20. Yüzyılın ikinci yarısına kadar bizlere İngiliz İktisat tarihini ana hatlarıyla anlatıyor. İngilterenin ilk sanayileşen ülke olmasındaki tarihi, coğrafi ve sosyo kültürel özelliklerinden sanayileşmenin İngiliz insanına olan etkisine, ayrıca İngiltere’nin bir zamanlar Dünyanın tek sınai gücü olma özelliğini neden kaybettiğine kadar bir çok soru bu eserde cevap bulmaktadır. Ayrıca Hobsbawm’ın diğer iktisat tarihçilerine nazaran yormayan dili okumaya ayrı bir keyif ve kolaylık kattığından eseri güzelleştiren bir şeyden biridir. Diğer bir yandan Hobsbawm’ın sosyalizm taraftarlığı eserin her yerine işlemiş bir durumdadır ve bazı olaylara karşı takındığı tavır tarihsel objektiflikten hayli uzaklaşır. Hobsbawm’a göre süreç içerisinde olan iyi şeyler ya şansa ya da İngiltere’deki sosyalist hareketlere kötü şeyler de tamamen kapitalizme ve liberalizme dayandırılmaktadır. Eseri okuduktan sonra dikkatimi en çok çeken özellik İngiltere’nin göreli üstünlüğünü kazandığı dönemlerde Merkantilist politikalar benimseyen bir ülke iken bu özelliği kaybettiği dönemlerde ise yerine göre liberal yerine göre ise sosyalist politikalar benimsemiş bir ülke olmasıdır. İlginç bir şekilde genellikle hor görülen merkantilizm politikasının bana göre bazı unsurları eğer amaç devleti zenginleştirmekse hayli işe yarar politikalardır. Özellikle bu politikalardan korumacı gümrük yasaları bir devletin sanayileşmesinde hayli ateşleyici bir rol oynamaktadır. Ricardo’nun göreli üstünlükler teorisinin mantığını anlıyor ve refah seviyesinin artması için benimsenmesi gerektiğini kabul ediyorum fakat, dikkatimi çeken durum şu, günümüzde bir çok gelişmiş ülke sanayilerini kurmakta oldukları yıllarda merkantilist korumacı politikaları benimsedi ve bu politikalar onlara o zamanlar insani geliyordu fakat birdenbire o sanayiler kurulduktan ve rekabet edebilir hale geldikten sonra bu ülkeler bir anda liberal oluverdiler. Evet bir ülke tabi ki, üstünlüğü bulunduğu alanda üretim yapmalı fakat eğer bu üstünlük şahsi tabirimce tarım veya turizm gibi kısır bir sektördeyse ne olacak. Uzun vadede ülkenin beşeri sermaye stoğu üst düzey bir eğitime ihtiyaç duymayacağından sanayileşmiş ülkelere göre beşeri ve entelektüel sermaye olarak geride kalmanın yanı sıra bazı krizlerden çok daha kolay etkilenebilecek bir siyasi iktisadi yapıya mahrum kalınmayacak mı?
Sanayi ve İmparatorluk
Sanayi ve İmparatorlukEric J. Hobsbawm · Dost Kitabevi · 200856 okunma
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.