Gönderi

182 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Ferdi Özbeğen. İşte yıllardır okumak için beklediğim, anlatma fırsatı bulduğumda anlatmaktan büyük keyif alacağım, anlatırken hüzünlensem de her daim onu hatırladıkça gülümseyeceğim, birçok şarkısını ezbere bildiğim, dinlemekten asla sıkılmadığım bu değerli insan ve değerli sanatçımızı uzun uzun anlatmak istiyorum. Güzel bir şarkısıyla başlayalım mı? (Şarkılarından oluşturulan albümleri dinleyerek okumanız tavsiye edilir, YTD) youtube.com/watch?v=_S3CLgf... Şarkı söyleyen bir piyanist. Yazarın açıkladığına göre bunu kaleme alırken geleceği noktayı bilmeyen bir Ferdi Özbeğen. İlginçtir ki 50 yıl, 30 albüm ve 400 şarkılık bu sanat adamının ilk adımı çok büyük sükse yapacaktır. 1977 yılında Ferdi Özbeğen ile 45 Dakika albümü yayımlanır. Öyle bir yol, öyle yeni bir tarz açıldı ki Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam, Nejat Alp gibi pek çok sanatçı bu yolda yürüyen ve hala bir şekilde dinlediğimiz insanlar olarak kalmayı başardılar. Bence öncelikle sakin bir başlangıçtan sonra bu ilk albümünden 2 güzel parçayı sizlere sunmak istedim: youtube.com/watch?v=i10-qnc... youtube.com/watch?v=1SmScTo... Aile hayatı ve gençlik yıllarına değindiği çok güzel bir kısım var. Ailesini anlatırken kurduğu bir cümle çok dikkatimi çekti. Tam karşıt olduğum hani şu genç yaşlı ilişkileri var ya, tam da onlara dokunuyordu. Bana hala enteresan gelen, 18 yaşındaki bir kızla 45 yaşındaki bir adamın evliliğidir. Uzun hayat yolculuğundaki çiftler arasındaki bu yaş farkı kime mutluluk getirmiştir merak ederim. Benim hiç anlam veremediğim, anlamadığım bir konu zaten bu. O zaman müzisyenimizin Ben Anlamam şarkısını da buraya bırakalım: youtube.com/watch?v=N4_xMxm... Siyasete de yakından ilgi duyan Ferdi Özbeğen’in özellikle mezuniyeti döneminde yaşadıklarını anlattığı kısım dikkat çekicidir. Yine bu yıllarda içinde oldukça büyük bir aşk ve unutulmazları arasında yer alan İzmir şehrimiz dikkat çekici bir detaydır. Güzel olduğunu düşündüğü her şeyin ana noktası İzmir onun için. Tüm unutulmazlarını orada yaşamıştır. O zaman unutmamakla ilgili bir şarkısını da buraya ekleyelim: youtube.com/watch?v=iwL-gRs... Adeta kayıp yıllar olarak adlandırabileceğimiz bu 60 yıllarına özellikle dikkat çekmek istiyorum. Müziğin kendinde egemen olduğu yıllar olarak da 60-63 arasını gösterir şair. Evet, şair diyeceğim. Ve sanat şehri olarak gördüğü İzmir’den çıkan sanatçıları hatırladığı kadarıyla saymaya başlar. Her şeyi hatırlamadığı için özür dilemeyi de ihmal etmez çünkü acı bir hastalıkla da boğuşuyordu bu kitap kaleme alınırken. Tanju Okan, Ayhan Işık, Ayfer Feray, Ahmet Adnan Saygun, Müzeyyen Senar, Gönül Yazar, Necati Cumalı, Sezen Aksu, Atilla İlhan ve birkaç önemli ismi daha sayar. O zaman bu kaybolan yılları anlamayalım mı? youtube.com/watch?v=g22KrxG... youtube.com/watch?v=jm5f25-... O muhteşem okul yılları, yaşadıkları, yüzümüzü gülümseten ve hala değişmemiş eğitim sistemine yönelik düşünceleri, 19 yaşının verdiği enerjinin yanında geride kalan gençliğini gülümseyerek anlaması hep içimi ısıttı. Önemli olan, geçen yılları böyle mutlu, huzurlu anmak; geçen yıllara değen insanlarla olmak değil de nedir? Geride kalan bu güzel yıllar için Kaç Yıl Geçti Aradan şarkısını paylaşalım istiyorum: youtube.com/watch?v=WlEUXWW... Geçmişe dönük ilerlerken gençlik yılları, babasının kaybı, akabinde alacaklıların gelmeleri, müzik hayatına başlaması, İzmir ile başlayan hayatının İstanbul’a uzanması. Bizleri gülümseten işe girme ve arkadaşlarını bulma hikayesi. Umut kapısı olarak andığı İstanbul’da önce Hilton’da çalışması, akabinde Çınar Otel’e geçtiği günleri anımsarken adeta oradaymışım gibi hissettim. Anmak demişken şöyle sevenlerinin kulaklarını çınlatalım istiyorum: youtube.com/watch?v=RInfpWG... 1980 ise yorumcunun (kendisine daima piyanist yerine iyi yorumcu denmesini istiyor) hayatında adeta dönüm noktasıdır. Bu yıl Kervan Plak yerine Kekeva Plak şirketine geçer Ferdi Özbeğen. Muhteşem bir akım başlatmış, yepyeni bir müzik tarzının öncüsü olmuştur ve yeni gittiği şirkette adından oldukça söz ettirecek, şirketin de ilk plağı olan Nice Yıllara albümünü çıkarmıştır. Eskimeyen Dost, Hata, İşte Bu Bizim Hikayemiz, Ağla Halime gibi dillere pelesenk olan şarkılar bu albümde bizlerle buluştu. youtube.com/watch?v=qpxH6mY... youtube.com/watch?v=0BjwY_5... Her erkek gibi Ferdi Özbeğen için de oldukça gecikerek gittiği ama kim olduğu öğrenilince kendisine tolerans verilerek iyi başlayan bir askerlik geçmişi göze çarpar. Askerliğini öğretmen olarak yapacaktır. Sivas’ta ulaşımı zor, kış günlerine denk gelen, yolu olmayan ve ulaşımı sorunlu bir okula gönderilmiştir. Herkesin durumu oldukça perişandır. Üstelik o dönem Türkiye’sinde en iyi imkanları İstanbul’da gördükten sonra bu durumlar içini de parçalamıştır. Yaptığı bu kutsal öğretmenlik görevinin ödülünü de ileride alacak, kitaba eklemeyi de unutmayacaktır. Zaten okurken çok merak ediyordum o kadar şey yaşadık, o köy okullarında eğitmenlik yaptık, o çocuklardan hiç mi başarılı kimseler çıkmadı diye. Her kadehte güzel anıları yad eden birisinden kötü bir şey beklemiyordum. Kadeh demişken şöyle hareketli bir parça bırakalım: youtube.com/watch?v=4fA1Xeb... Yaptım, denedim, başardım ve tadında bıraktım. Yeşilçam sinemasından aldığı desteği ve rol oynadığı 3 filmi böyle özetliyor Ferdi Özbeğen. İlk filminde Hulusi Kentmen ve Gülşen Bubikoğlu gibi adeta iki mega star ile beraber film çevirmesi de çok önemli tabi. Tabii ki diğer sanatçılar gibi kendi kazanamazken korsancıların kazandığını görünce bunlarla uğraşmamak adına film çevirmiş ve o filmlerde şarkılar söylemiştir. Bu filmden söylediği bir şarkıyı da sizlerle paylaşmak istiyorum: youtube.com/watch?v=O7T3hS8... İşte buradan sonrası inanılmaz bir yükseliş olarak göze çarpar. 1980 yılında Nice Yıllara albümü, 1981’de Yaşadıkça (en sevdiğim iki albümünden biri olup, diğer albümü en son paylaşacağım), 1982’de Bir Sır Gibi, 1983 yılında ise Seviyorum Delicesine albümleri çıkar. Aynı dönemde Atatürk Kültür Merkezi ve bir devlet kurumu olmamasına rağmen Şan Tiyatrosu büyük ilgi görmektedir. 1983 yılında Şan Konseri yapılır. Bu kadar basit değil. Bunu yapmak istediğinde en yakın arkadaşları bile şaşırır, eğlenir ve karşı çıkarlar. Altta en uzun müziği diyebileceğim bu konserin videosunu gururla paylaşacağım ki alkış seslerini canlı canlı dinleyebilelim: youtube.com/watch?v=dzvuyq7... Dostları ve ortak anıları bölümünden evvel tam 12 yıl mücadele ettiği kanserle mücadelesini ve bu duruma gelenlerin neler yapması ve yapmaması gerektiğini çok güzel özetliyordu. Herkes canınızı sıkacaktır, siz sadece doktorunuzu dinleyin. İşte tıp bayramını kutladığımız şu günlerde, rahmetli doktorlara dikkat çekmeyi yine başarıyordu. Üzülmek yerine iyi olmayı düşünen biri olarak ölümüne üzülmek yerine onun geride bıraktığı güzel eserleri gülümseyerek hatırlamanın onu anmak için en güzel yollardan biri olacağına inanıyorum. youtube.com/watch?v=l_Sfjlv... youtube.com/watch?v=HdRaUxO... Bu sene okumadan evvel onu anmak, mezarını ziyaret etmek istiyordum. Rahmetli Mustafa Cengiz’in de mezarının bulunduğu Ulus Mezarlığı, sevenlerinden her an saygı ve dua bekliyordur diye düşünüyorum. Sevenleri olarak arada bir ziyaret etmeliyiz bu güzel insanı. Sözlerime, onun en beğendiğim, en sevdiğim şarkısıyla veda etmek istiyorum. Malum, 2 numaralı sevdiğim şarkıyı en başta vermiştim. Finali en güzel şarkısıyla yapmak istedim: youtube.com/watch?v=3hY0lxS... Hepimize iyi okumalar dilerim. Sağlıcakla kalın, mutlu kalın, kitapla kalın..
Şöhret Dediğin
Şöhret DediğinAli Rıza Türker · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 201311 okunma
·
419 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.