Gönderi
Kitap hakkında mutlak bir bilgiyi vererek başlamak istiyorum arkadaşlar. Aşk Batağı ve Bir Sevda Denklemi kitapları yazara ait aynı kitaplar olup baskıdan dolayı oluşan isim farklılığı mevcuttur. Aynı zamanda ilk ve orijinal adı olan Bir Muadele-i Sevda adının ortak olup tüm baskılarda bu adın kullanıldığını da söylemem gerek. Elimde 3 farklı baskısı da mevcut. Kontrolünü de sağlamış bulundum. Bu tarz değerli, unutulmaya yüz tutmuş demek istemiyorum ama okunmayan diyelim, yazarlarımızın eserlerini araştırmak ve onları kazandırmak da Edebiyat alanında hepimizin biraz boynunun borcudur bence.
1899 yılına uzanacağız. 1900 diyelim. Toplumun oldukça sıkıntıda olduğu, bir kesimin bir kesimi mutlak suretle eziklediği, orta sınıfın tamamen ortadan kalktığı, alt sınıf ve üst sınıf arasındaki makasın oldukça açıldığı bir dönem. Kadınlar, durumları ve onlara bakış açısının oldukça net olarak belli olduğu ve okuyan, araştıran her insanın da bunu üzülmekle beraber çok iyi bildiği bir döneme uzanacağız.
Konu olarak Yeşilçam’a göz kırptığımızı belirtmemiz gerekir. Bir yanda Fatin adında bir gence aşık olan Bedia, diğer yanda babası tarafından zorla Naki’ye verilen Bedia, oldukça manidar olduğunu düşündüğüm (açıklayacağım) bir şekilde zengin ve şımarık olduğunu öğrendiğimiz Naki karakterinin yaptıkları. Bedia onun için sadece bir heves, yani böyle düşünecek, gerdek gecesi davranışları nedeniyle de babasının evine geri gönderecek. Evet arkadaşlar, adeta bir mal bir eşya konumuna düşmüş kadını görüyoruz. O dönemin gerçekleri bunlar, gelinen toplumsal durum bu.
Burada Gürpınar’ın oldukça savunduğu bir kadın imajı olduğunu görüyoruz. Bedia, Naki karakterini kendinden şüpheye düşürerek kendisiyle birlikte olmasının önüne geçiyor önce. O dönem için güçlü bir duruş sergiliyor yani. Vardır ya adım çıkacak, dedikodum yapılacak düşüncesi, hala da devam eden. Her şeyi göze alarak bu duruşu sergilemeyi başarır.
Devamında ise şaşırtıcı bir olayla daha karşılaşırız. Bedia’nın yaşadıkları ve sevdiği erkeğin saçma düşünceleri ve yediği ret. Üstüne düşen bir çocuk ve bunalımdan gelen bir hastalık. Naki’nin bu duruma verdiği tepki ve bir anda mahvolan Bedia. Bize kalansa karmaşık ama ilgi çekici bir aşk romanı.
Dikkat çekilen kısımlar ise aşk ve aile hayatı, insan ilişkileri olarak özetlenebilir. O dönem böyle toplumsal bir baskı altında da kadınları savunabilecek, onlara destek olabilecek, onların da hisleri ve istekleri olabileceğini söyleyecek kişi sayısı oldukça azdır tahmin edersiniz. Hala şiddete, öldürmeye varan eylemlere kadar uzanan rezillikler söz konusu iken bir de siz o dönemi düşünün derim. Böyle bir dönemde çıkıp bunları savunmaya hayran olmamak garip olurdu bence.
Zengin aile çocuğu ve bunun oldukça şımarık olup bir türlü ne iş ne aile hayatı üzerine mantıklı çıkarımlar yapamaması da dönem zenginlere bakış açısını öğrenmek ve sosyal hayat çıkarımlarını gözlemlemek için oldukça iyi bir fırsat. Ayrıca gerek dili, gerek anlatımlarını düşünürsek 17 yaş üzerine daha uygun olduğunu belirtebileceğimiz bir kitap.
Son bir hatırlatma da Gürpınar’ın dili ağır, onu okuma buna başlama yorumları sonrası bizler hangi kitaplarını okuyalım düşüncesine gelsin istiyorum. Everest, Dorlion gibi güncel baskı yapan yayınların son çıkardığı, daha okunabilir bir dil kullanan yayınları tavsiye edeceğim.
İyi okumalar dilerim..
·
303 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.