Söylenecek o kadar çok şey var ki bu kitap için zihnim duraksız bir akış gibi gel git sentezinde cümlecikler oluşturuyor. Okuduğum en vurcu, en çarpıcı ve en dondurucu metinle karşınızdayım. Kitap hiçbir türe benzemeyen ama aslında her yazım türünü içinde barındıran bir başyapıt! Bu yüzden kitabın hacimine dışardan değil içerden bakmanızı öneririm. Denizci olduğunu var saydığımız lakin ıssız bir köyde öğretmen olan bir adamın hayatına geçiş yapıyoruz. Hakkari'nin bir köyüne demir atmak zorunda kalan bir öğretmen bize ne ders verebilir diye düşün okur; derme çatma kelimeler bilen ilkokul çağındaki çocuklara bir mevsim boyu ne öğretebilir? Önce dört duvar arasına sıra sonra kara tahtayı koyup bir sınıf oluşturan öğretmenimiz öğrencileri için dünyanın yuvarlak, sayıların sonsuz, kelimelerin güçlü, anlamların önemli ve ölümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunu aktardı. Ya sonra? Sonrası nasihatler, oyunlar, türküler ve doğru insan olabilmenin elimizde olduğunun gerçeği ile sürüp gider. Bir insanın kendi çıkardığı buharla ısınabildiği, salgının bir an olsun azalmadığı ve doktorun bile uğramadığı bir köy burası! Çocukların günbegün ölmesine bir çare aramak için kaç tane bilinçli insan var bu köyde? Burası çaresizlik, sefalet, cehalet ve soğuk ölüm kokuyor okur... Kente gönderilen onca mektup cevapsız kalırken öğretmenimiz ölen bebeklerin hayaletleriyle geçmişinde yarım kalmış hesaplaşmasıyla boğuşuyor. Yazarı biraz araştırdığınızda 1965 yılında asker bir öğretmen olarak köyde eğitim verdiğini bulmanız sizi şaşırtmasın. Zira anlattıkları bu kutsal mesleği yapan pek çok öğtmenimizin başına gelmiştir. Cehalet, yoksulluk, açlık, hastalık, adetler ve ölüm tam olarak yaşanılanlardır. Bize fotoğrafladığı kareler yalın ayak karda gezinen çocukların, ölümle o küçük yaşta yüzleşen küçüklerin, baba ve annelerin feryatlarıyken her sayfa iliğimize kadar işleyen bir soğukla yüzleştiriyor. Okumalı mısın? Acaba diye düşünme bile, açık ara işlenen en iyi gerçek hikayelerden biri! Nice öğretmenlerimize saygıdan, nice o soğukta karlı yolları umursamayan o küçük çocukların öğrenme aşkı ve bir o kadar toprağa gömmek zorunda kalan aileler için okumalısın.

Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Alfa Yayınları · 201910.2k okunma

·

533 views

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslihan Yayla