Gönderi

384 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 25 hours
#sessizçığlık için varoluşsal modern bir mit demek istiyorum. Aile topraklarını devretmek için köylerine dönen zıt karakterli iki kardeşin hikayesinde, eski ile yeni çatışması, 1860’lı yıllardaki köylü isyanları, ırkçılık, II. Dünya Savaşı sonrası, kitlelerin yönlendirilmesi, gençlerin şiddet için kullanılması irdeleniyor.Bu kitabın toplumsal yönü. Hikaye 1960’lı yıllarda geçiyor, Anpo protestolarını (bknz 2.-3. görsel) bir köyün gençleri üzerinden yansıtmış. Yüz yıllık bir zaman dilimi ve döngü var. Toplumsal isyanların döngüde olmasının yanı sıra kardeşlerin, büyük büyükbabası ve kardeşinin ilişkisi de kardeşlerle bir döngüde. Kardeş kavgası tüm yaratılış mitlerinde vardır, Japon mitolojisinde de var (Susanoo ile Amaterasu). Kardeş rekabeti başlar, savaş biter, düzen değişir. Kabil Habil’i öldürür, hayvancılık ve çakmaktaşlı dönem yerini tarım dönemine bırakır gibi. Mitler toplumsal değişimi sembolize ettiği gibi bilinç dönüşümlerini de sembolize eder. Bireysel bir değişim vardır. Sessiz Çığlık, eski ve yeni çatışmasını, hem toplumsal hem bireysel dönüşümler bazında veren bir kitap. Anlatıcı olan kardeşin, bir gözünün görme yetisini kaybetmiş olması ile de bu sembolize ediliyor. Bir göz dışarı bakarken, bir göz içe dönük, anlatım da öyle. Hem dış dünyadaki değişimleri okuyoruz hem anlatıcının iç dünyasını. Kendi cehennemiyle yüzleşmesini. Toparlayayım:) Oe 1860-1960 yıllarını bir döngünde, hem toplumsal hem bireysel ele alıyor. Tarih, mitoloji, sanat, psikoloji, felsefe vs. ile oluşturduğu kurgusu katmanlı ve yoğun. Grotesk karakterleri var. Otobiyografik ögeler kullanmış, beyin fıtığıyla doğan oğlu Hikari ve Oe’nin yaşadığı ikilemler kurguda var. Kitabı çok sevdim, birkaç kez daha okumak isterdim. Kaçırdığım detaylar ve rahatsız edici keyfini tekrar yaşamak için. Bence mutlaka okunmalı.
Sessiz Çığlık
Sessiz ÇığlıkKenzaburo Oe · Can Yayınları · 202259 okunma
·
341 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.