Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
"Sen düşüncelerle yaşıyorsun,diğerleri gerçeklerle."
Merhaba sevgili okurlar, Olay örgüsü ve karakterleri bulunmayan bu kitabın eylemi: gitmek “Duygular, duygular, duygular. Bırak kentleri, bırak yapıların görkemini, yoksulluğunu, bırak yolları, istasyonları, insanları, yabancıları, sevdiklerini, çocukluğunu, ölen uzaklardaki insanlarını, bırak, bırak, bırak içinde seni kemiren seni bırak. Bak nerelere varıyor gökyüzü. Hangi zamanlara. Hangi sonsuzluğa. GİT.” İlk kez Çocukluğumun Soğuk Geceleri’ni okuyup Sevgili Özlü’yle aramda güzel bir bağ kuruldu.Kendine has üslubu çok özeldi benim için bu yüzden külliyatını okumaya karar verdim. Ve sırasıyla Çocukluğum Soğuk Geceleri, Yeryüzüne Dayanabilmek İçin, Yaşamın Ucuna Yolculuk ve Eski Bahçe Eski Sevgi kitaplarını okudum. Ben çok seviyorum lakin Sevgili Özlü herkese hitap eden bir yazar değil. Her ne kadar okuması keyifli olsada bir o kadar yorucu. Çünkü eserlerine işleyen hüzünlü, karamsar hava herkese uymayabiliyor. Ben Özlü’yü en sevdiğim yazarlardan olan Sylvia Plath ve Nilgün Marmara’ya benzetiyorum. Birbirinden değerli sırça fanusun içinde gülen kadınlar. Böyle değerli kalemleri sağlam bir psikolojide, kendinizi mental anlamda iyi hissettiğiniz zamanlarda okumanızı tavsiye ederim zira depresif olduğum dönemde Plath’i okuyup aylarca etkisinden çıkamamıştım. Yaşamın Ucuna Yolculuk, edebiyatın Tezer Özlü’nün Almanca kaleme aldığı ve 1983 Marbung Yazın Ödülü’ne layık görülen “Auf dem Spur eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde)” adlı metnin Türkçesi aslında. Franz Kafka, Italo Svevo ve -neredeyse her satırında yer verdiği- Cesare Pavese gibi yazarlardan etkilendiği için bu yazarların izini sürüyor. Prag’da Kafka’yı, Trieste’de Svevo’yu ve Torino’da da Pavese’yi ziyaret ediyor. Svevo ve Pavese’nin akrabalarıyla görüşerek okuyucu bilgilendiriyor. Kitabı okurken kendinizi bambaşka yerlerde bulabiliyorsunuz. Hayal kırıklarını, yalnızlığı, öfkesini derinden hissediyorsunuz. Hayata, insanlara ve iç dünyamıza dair farkındalıklar kazandırdığına inanıyorum. Ben çok sevdim umarım sizlerde severek okursunuz. Sevgiyle kalın. “Kendine yaşamın sonunu başlangıç yaptın, diyorum... Ölümü denemekse on sekiz yaşında intihar ettin, güzel genç bedenin ile ölmek, cesedini bulacak kişileri korkutmak, alın, bu acımasız yaşam sizin olsun, demek istedin. İyileştirdiler. Sana daha da acımasız olduklarını yaşatmak istediler.” “Şunu unutma. Birçok kadının son anı, organının içinde değil, dışındadır. Erkek sonsuza dek kadının içinde gidip gelsin. Böylelikle ancak erkeklik gücünün güzel imgesini uyandırabilir kadında, ama o özlenen, kısa, ölümcül, güzel anı yaratamaz. Kadın erkek ilişkisindeki en acı yön de belki bu. Kadın, organının üzerinde son ana yaklaşmalı ki, seninkiyle birlikte o ana erişsin.” “Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.” “Tren raylarını severim. Bağımsızlığı, gidebilmeyi, kalmak zorunda olmamayı, uymak zorunda olmamayı anımsatır. Tren rayları bir tür bağımsızlıktır benim için.” “Kendini bana sunan her şeyi, yetişmekte, solumakta ya da ölmekte olan her şeyi ya da ölmüş olanı daha da büyük biçimlendirmem gerek. Doğanın, yaşamın, düşlerin,duyguların bana sunabildiğinden daha çoğunu yaşamam, daha çoğunu algılamam, daha büyüğünü duymam gerek. Her nesneyi, her canlıyı, herhangi bir insanı, anlık her görüntüyü yaşantıya dönüştürmeliyim. Yaşamı büyütmek, kendimce geliştirmek, derinleştirmek, genişletmek, rüzgarlarla estirmek, yağmurlarla yağdırmalıyım, ta ki kendimi canlı ya da cansız, doğmuş ya da doğmamış tek bir nokta olarak görene dek. Ve kendi üzerimde kurduğum bu egemenlikle ölümü de büyütmem gerek. Yaşamım, ölümüm her yaşam, her aşk ve her ölüm olmalı.”
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Tezer Özlü
Tezer Özlü
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112.2k okunma
··
227 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.