Flame in the Mist | Sis ve Alev #kitapyorumu #FlameintheMist #SisveAlev #fascinatingbook Goodreads: 3,8/5 1000kitap:8,3/10 5/5 “Rahat değil çünkü başını yaslıyorsun. Kalbini yaslasana." Bir süredir yazarın Gazap&Şafak, Gül&Hançer kitaplarını okumak istiyordum. Yazarın Gazap & Şafak kitabını çok severek okuduktan sonra Sis ve Alev’in samuraylar ile ilgili kurgusunun daha çok ilgimi çekmesi ile Gül &Hançer kitabından önce şans vermek istedim ve aşırı beğendim. Kitabın kapağına bayıldım, kurgu ve diyaloglar, fantastik unsurlar o kadar güzeldi ki… Mariko önde gelen bir samurayı kızı ve 17 yaşındaki bir kız için çok cesur kararlar alıyor. Kara Klan’ın haydut çetesi olarak bilinmesini ve perde arkasındaki sırrı o kadar kademe kademe ve dozunda anlatmış ki yazar, asla duyduğunuz heyecan bitmiyor kitapta. Ranmaru ve Ökami’nin dostluğu ve Yoshi’nin gülümseten tavırları sevgimi kazandı fakat benim favorim Ökami oldu. Yoshi’nin tabiriyle Ökami’nin rüzgar gibi hızlı, orman gibi sessi tavırları muh-te-şem-di. Kendine has kişiliği o kadar sorgulatıcıydı ki kitapta baştan sona bir soru işareti vardı kafamda Ökami ile ilgili. Kitabın sonuna doğru öğrendiğimde Ökami için çok üzüldüm ve Ranmaru içinde tabi. Ranmaru’nun ara ara sorumsuz olduğu yanılgısına düşündüren tavırları, kitabın sonunda Yoshi tarafından açıklanıyor ve Jukai Ormanı’nın sırrı kitabın sonuna dek korunuyor. Minamoto Raiden ve Roku’yu kitabın hiçbir bölümünde sevemedim, hangisinin daha kötü bir kişiliğe sahip olduğunu ayırt etmek gerçekten güçtü. Wa İmparatoruna gelecek olursam gerçekten daha hazin bir son olsun isterdim onun için. Fakat yinede kitap benim için süperdi. Çünkü kitaptaki diyalogların okuru düşündürmeye yönelik olması, beni içsel bir monoloğa yöneltti ve kendini hissettirmekten ziyade yaşatan kitapları ayrı seviyorum. Yazarın kalemini çok beğendim, diğer kitaplarını da okuyacağım mutlaka. Sizlere de keyifli okumalar diliyorum.