Gönderi

184 syf.
·
Not rated
Yorumlarınız benim için değerli
Önce sola sonra sağa sonra yeniden sola bakarken kendimde bulamadığım cesaret ve titreyen bacaklarımın tetiklediği bi hayatı yaşadım belki de… Minicik bi bedenin kurbanı olduğum kesitler hatırlıyorum çocukluğumdan. ‘’Bana göre sende eşsiz bir Yürek var.’’ Sözünü hep canımı yaktıklarında kullandılar bana - Sözün bende hiç bir anlamı yoktu ama yine de gülerdim. Çocuk yüreğim unuturda da affetmezdi - inanmazlardı da.. İnanmadılar ki çoğu zaman da bana - tamam haklılardı çoğunda Muzur bi velettim , başım beladan , bedenim yaradan uzak kalmazdı- yaramazlık yaralarım genelde babamın ceza tokatları ve yumrukları olurdu. Onu hiç sevmedim bir keresinde— ölsün bile istemiş olabilirim. "Evet, öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek." Fakirliğimize lanet ettiğim bi Noel’in ertesi günü beni duyduğunda ise çok üzüldüğümü de bilirim onu üzdüğüm için. O hiç üzülmüş müydü beni üzdüğü için ? Boyacı sandığımla tüm gün çalışıp, barışı bir paket hediye sigara ile kutladığım günün anısı hala buralarda- yalancıktan altı gerçekte beş yaşında olduğum zamanlardı aslında. Sonra bi şeker portakalı ağacı ile tanışma hikayem var her şeyin başlangıcı gibi ile hissettiğim — ama hala kırıktır kalbim bu hikayeye… Adı Minguinho’ydu ve biz asla vedalaşamadık o gitmeden önce.. Yalancıkta altı yaşında olan bi beden 2 koca ölümü sığdırabilir miydi minicik kalbine?… Ben sığdırdım. Nefretle başlayan ilişkiler koca bi mutluluğa dönebiliyormuş onu tecrübe ettim buruk bir hayal kırıklığı ile- dallarımı kestiler benim , içimdeki kuşları kafese koydular.Biliyor musun ? Portuga’yı aldılar benden… ‘’Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.’’ ben artık büyüdüm.eskiden gözyaşlarımı silerdim. Şimdi ise beni ağlatanları ... Dedim ve sildiğimi sandıklarım oldu… "... uyuyalım. insan uyudu mu her şeyi unutur." Dedim. O da olmadı…Ben unutamadım. "Hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına uğramıyorum." Artık sadece içimden hala şarkı söylüyorum ve kimse beni hala duymuyor. :)
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231.7k okunma
·
732 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.