Mezarda cemre yanında dururken birden makberde ki isim gözükür ve sahne kararır , ışıklar açıldığında cemre yoktur artık
ışıklar tekrar söner sonra açılır ayazın makberi gözükür sonra ışıklar söner ...
Makberde yazan : Buraya cemre düştü artık yeryüzünde hiçbir yerde cemre düşmeyecek
Aslında bütün sahneler mezarlıkta geçmektedir. ayaz mezarlıkta cemrenin mezarının üstünde yatar vaziyette uyanır sonra yanında kendisinin makberi vardır.
hayal gibi kurulsan ya geceye,sonra kabusa dönsen de olur.şafak gibi söksen ya yüreği,içecek bir damla kan bırakmasan da olur,gidecek yerim kalmadı,ya 7 tahtalı saray,ya da dönen mahsen 4 duvar,beni şimdi birtek yalnızlığım ağırlar.ona eşlik etsen ne olur.
kendi mezarını kendi yapmıştır.
rüyalar kalbin mahsenlerinden gelen çığlıklardır
rüyalar kalbin dehlizlerinden gelen
sır bende , sen dahi iste,verememki...sim gözlerimde ,sen dahi gel ,silememki...ser bende ,dem bende , bu dem bende ,her dem sende ...kan dökülse ,gül gibi açar bende , gönülde edep bende ,dilde sus payı ,gözde en yalancı inkar,en hızlı firar,sen varken bende,aşkta ne ki ?aşka ihanet bende ,her nefeste...suçlu bensem her gözde,edep kalmadı dilde,seni nasıl anlatsam mizan geride,düşsemde alay edilip dilden dile,değer olmadığından mezara hiç bir kelime,adı konulmadan hiç gemi iner mi denize?sen bende, tayfa bende,kaptan bende,makberin adı sende...
hayalim ,ruhuma kalbimden yakınım,görmeme gerek yokki ,girmene ömrüme ,gözlerime perde olarak indinya ,indin ya gece yerine… gerçek vatanım,kelebekleri kıskandıran o güzel bedenin .ama ben en izbe karanlık yerinden bile mahrumum şimdi, nere gitsem gurbetim…evim, kalbindir sevgilim .ben ise pencerelerinde gölgeni bile göremiyorum şimdi, serseri bir evsizim..sokakta yatarım ,kaldırımlara düşmüş gölgeler dibinde yalnız, ne ev isterim, ne olsun vatanım derim.ben ruhunu isterim sevgilim,orası benim mabedim…acının belirtisi gözyaşı,yaranın belirtisi kan,yetmiyor bana hiçbiri ,yok yokluğunun karşılığı.acıyı bez kapatır,kanı kan taşı,yada dikiş atılır,derinliği kadar ,sevgilim yokluğunun belirtisi ruhdamı yarası ? sensizliği hangi beyaz kumaş perde kapatandır? kaç tahta çakılması şart üstüme yokluğunun derinliğini örtmek için ? kaç su akması lazım bu yolun altından,gülüşlerim bile senin gülüşüne benziyor şimdi ,görsen ,hangi sokaktan geçsem kokunu duyuyorum, bilsen….seviyorum dedim ya işte ,ne farkeder yok olsanda .sevginsiz yok olsamda,gerçeğine gerek yokki ,hayalin gölgeme suret olduktan sonra,seni seviyorum dedim ya bundan ötesi mi var .seni sevmem bana lütuf dedim işte ondan ölesim var.seni sevesim var işte elimde değil sevesim var …işte bundan hep ölesim var.çünkü biliyorum tek öldüğümde değebileceğim ellerine.belki sana verilen bir çiçekte,belki bir kar kristalinde düşeceğim yüzüne,başka başka yeis tanelerinde,ürperti şeklinde geleceğim sana,belkide seni takip eden her gölgede, çünkü biliyorum tek öldüğümde değebileceğim topraktan güzel yüzüne ama bilki sevgilim hayalim çiçeğim,
hep senin suretinde yere yükseleceğim.