Nikola Naçov, 1879 yılında hür Bulgaristan’ın genç bir neferidir. Babası ve amcası yıllarca Bursa’da abacılık yapmış, babası Bursa’da ölmüş, amcası Manol ise bir süredir ortalarda görünmemiştir. Naçov’a babasından Uzun Çarşı’da bir dükkânın 1/5 payı, İpek Han’da bir odadan pay, Bursa ve civar köylere dağıtılan veresiyeler, Ticaret Meclisi’nde birikmiş 800 kuruş miras kalmıştır (s.9). Naçov, bu paylarını tahsil edip İstanbul’da Robert Kolej’de tahsilini tamamlamak ve yeni kurulan hür Bulgaristan’a hizmet etmek niyetindedir. Bu sebeple hem amcasının izini sürmek hem de mirasını tahsil etmek adına Filibe, Varna, İstanbul, Bursa, Pravadı arasında bir yolculuğa çıkar. Yolculuk esnasında gördüklerini, yaşadıklarını, düşüncelerini detaylarıyla not eder ve 1934 yılında “Do Brusa i nazard” adıyla yayımlanır. Eser, 93 Harbi’nden sonraki görünümü vermesi açısından arşiv niteliğindedir. Naçov’un yolculuğunun ilk durağı İstanbul’dur. Naçov İstanbul’dan Mudanya üzerinden Bursa’ya geçer. Buradan tekrar İstanbul’a ve oradan da Varna’ya, Pravadı ve Yeniköy’e gider. Yeniden İstanbul’a döner ama kader onu bir kez daha Yeniköy ve Pravadı’ya gönderecektir. Naçov Pravadı’dan İstanbul, Bursa, Susurluk (Gürsu), Dereköy ve Kelesen Köyü’ne gider. İşleri bittiğinde Bursa’dan ayrılarak İstanbul üzerinden Filibe’ye gider ve yolculuğu son bulur. Naçov aynı zamanda uğradığı durakların sosyal, dini ve kültürel hayatı da not eder. Yolculuğun en büyük duraklarından birisi Bursa’dır. Babası ve amcası Manol, Bursa’da epey tanınan, sevilen ve abacılık mesleğinde mahir ustalardır. Naçov’a düşen Bursa’ya gelmek, İpek Han’da, Uzun Çarşı’da olan paylarına sahip çıkmak, biriken veresiyeleri Bursa ve civar köylerden toplamaktır. Ancak bunu amcası Manol olmadan yapamayacağını öğrenir ve önce amcasını bulma serüveni başlar. Naçov, Bursa’da sosyal, dini ve kültürel yaşama, tarihi eserlere dair düşüncelerini de not eder. Naçov’un ilk durağı Mudanya’dır. O yıllarda Mudanya yaklaşık 200 evden ibaret küçük bir köydür (s.28). Mudanya’dan at arabasıyla Bursa merkezine yolculuk edilmektedir. Naçov Bursa’da çarşılara, Tophane’ye, Velibey Han’a, Mevlevihane’ye ve Eski Kükürtlü Hamamı’na da gider. Velibey Han’ında at arabalarının işlediğini, hamamın kaynar suyunun ise bir tavuğu pişirebilecek kadar sıcak olduğunu not eder (s.115). Naçov, Bursa’daki odalardan kendisine miras kalan payları satıp, civar köylerden toplayabildiği kadar veresiyeyi toplayıp Mudanya ve oradan da İstanbul yoluyla Filibe’ye döner.

Bursa'ya Gidiş ve DönüşNikola Nachov · Yeditepe Yayınevi · 20198 okunma

·

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Anıl Ersoy