Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
Prens Lev Nikolayeviç Mişkin, kitabın ana karakteri olan ve iyiliği, merhameti temsil eden ideal insan. Peki toplum buna hazır mı? Her dönemin yazgısı olan realite yine sahnede ve iyiliğin derinliği 'Budala' nitelemesine maruz kalıyor. Bu hep böyle değil midir? İnsanoğlu mertliği hiç cezası bırakmamıştır. 19. yüzyılın Rus ahlak anlayışına da eleştiriler getiren yazar aslında tüm dünyadaki yozlaşmaya kendi yurdundan bakarak değinmiştir diyebiliriz ya da ben öyle olduğuna inanıyorum. Prens Lev Nikolayeviç Mişkin sara hastalığıyla muzdarip bu sebeple tedavi sürecini İsviçre'de geçirmiş ve bu sebeple Rusya'dan ayrı kalmak zorunda kalmış bu da onun eğitim hayatını negatif olarak etkilemiştir. Petersburg'a yani Rusya'ya geri döndüğünde o güzel kalbiyle sığınacak birilerini aramış bu arayış onu uzaktan akrabaları olan Lizaveta Prokovyevna'yı ve General eşine yaklaştırır . Bu ailenin içerisine girdiğinde herkes onun iyi kalbinin derinliğini budalalık olarak görme eğilimindedir. Kitapta 'Turgenyev'e rastlamak benim için güzel bir süpriz oldu. Yine bize ait olduğunu sandığım bir atasözünün Rusya'da da kullanıldığını görmek şaşırtmadı. Bu hususta birbirimize yakınız. 'Nihilizm'e göndermeler var ki burada yazar kendi ideolojisine yakın bir çizgide... Aşk, iyiliğin budalalık olarak görüldüğü bir yaşamda nasıl da çaresiz. Oysa sevmek iyiliğin tezahürüdür. Kitapta en sevdiğim alıntıları paylaştım ama bir alıntı var ki beni çok etkiledi onu tekrar paylaşıyorum. Bununla nihayet olsun. Umarım iyiliğin budalalık olarak görülmediği bir dünya yarınlarda bizi bekliyordur. " Sizi seviyorum. Kuşkusuz sevgi insanları eşitler..."
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Sentez Yayınları · 200825bin okunma
·
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.