Gönderi

72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gustave Flaubert'in 14 yaşındayken yazmış olduğu ilk eseri, yazarken gerçek olaylardan esinlenmiş ve tutkunun insanı nerelere götüreceğini anlatmıştır. Kitabın hikayesine geçmeden önce bazı tanımlara bakmak daha doğru olur gibi geldi. Peki nedir bu bibliyomani? Buna bibliyofil'in anlamı ile başlayalım: Bibliyofil Yunanca kitapsever, kitap dostu, kitaplara düşkün kimse olarak tanımlanmıştır. Oxford English Dictionary, bu tanımlara kitap koleksiyonerliğini de eklemiştir. Bibliyofil’in bir üst mertebesi ise; bibliyomanlık’tır ve hastalık düzeyinde kitap tutkunu anlamına gelir. Kitaba dönersek kısaca şöyle açıklayabilirim konuyu; hikayede Giacomo isimli bir kitap tutkununun maceraları anlatılıyor. Kitaplara olan aşkının onu ne hallere getirdiğini, her şeyini hatta canını bile bu yolda kaybettiğini ustaca bir dille, akıcı ve akıllıca göndermeler yaparak anlatıyor Flaubert. "Her şeyin fazlası zarar" sözünü tekrar kanıtlar nitelikte bir öykü. * "Bu adamın sahaflar ve eskiciler haricinde kimselerle konuşmuşluğu yoktu. Ketum olduğu kadar hayalperest, nemrut olduğu kadar mahzun bir adamdı; tek bir düşüncesi, tek bir sevdası, tek bir tutkusu vardı: Kitaplar..." * Kitabın sol tarafında orijinal el yazması metin, sağ tarafında Türkçe çevirisi var. Kitabın tasarımını çok sevdim. Kısa bir öykü lakin öğreticiliği kesinlikle çok fazla. Kitapları çok sevenlerin mutlaka kendinden bir şeyler bulabilecekleri harikulade bir kısa novella var karşınızda... Elbette ki kitapları çok sevin ama dikkat edin sonunuz Giacomo gibi olmasın :) Biliyorsunuz, her şeyin fazlası zarar! Keyifli Okumalar!
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017727 okunma
·
511 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.