Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
mehmet rauf denilince akla ilk eylül romanı geliyor. bunun sebebini sorguladığımızda ilk maddesi genel kanısıyla insan psikolojisini başarılı bir şekilde ele almasını gösterebiliriz. bir aşkım tarihi adlı öykü kitabında da ‘ben burdayım.’ diyor. içinde altısı kısa biri uzun olmak üzere toplamda 7 öykü var. kitaba da adını veren ve karşımıza ilk çıkan öyküsü bir aşkın tarihinde karakterlerin az ve öz, ruhsal tahlillerin fazla olduğu bireyselliğin; aşkın, çöküşün ve acının ana temada olduğu bir yapıtla karşılaşıyoruz. mehmet rauf sonbaharı yapıtlarında işleyen bir yazar, bu öyküsünde de güzel zamanlarını yazın yaşıyor, sonbahara gelince mevsim değişimi gibi ruhsal durumu da karamsarlığa sürükleniyor. hikâyeyi hep hep macit’in dilinden okuyoruz, güzin’i onun ve mahallenin dilinden anladığımız kadar tanıyabiliyoruz. ilk başta güzin’i zamanın kadınlarından farklı olarak görüyor, dışardan kibirli burnu havada dolaşan kadının iyi, saf, namuslu olduğunu zannederek bir kara sevdaya tutuluyor. evet, zannediyor çünkü kitabın sonunda tanıdığı güzin ile asıl güzin’in bambaşka olduğunu söylüyor bize. ‘hayatımız zaten tamamen zannetmekten ibaret değil midir?’ diyor. kitabın sonunda olan ‘bir namus meselesi’ adlı öyküye başlarken aklımda sonunun nasıl biteceğine dair bir iki tahmin vardı, yanılmadım da. bir baba karakterimiz var; on sözünden dokuzu namus. imamın vaaz vermesi gibi kahveye gidip namus aşağı namus yukarı konuşuyor. bir şeyi ne kadar konuşursan başına gelir diyip bitiriyorum bu bölümü. mehmet rauf öykülerini okumak, zweig öykülerini okumak gibi zevk veriyor insana. aç bitir kıvamında, vaktinizin boşa gitmemesini sağlıyor. türk klasiklerini, değerlerimizi daha da gözler önünde bulundurup, yüceltilmesi dileğiyle…
Bir Aşkın Tarihi
Bir Aşkın TarihiMehmet Rauf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,086 okunma
·
342 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.