Herkese merhabaaa ️
Uzun zamandır inceleme yapmıyordum. Simdi oncelikle benim Orhan Pamuk'tan okuduğum ilk kitap bu oldu. Bir süredir yazarı okumak için ayrı bir istek vardı içimde ve kırmızı saçlı kadın kitabına da çok denk geldiğim için ilk bu kitabını alıp okumak istedim. Ama nedense biraz hayal kırıklığı yaşadım. Kitabın arka kısmında "ilk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi?" sorusundan sandım ki aşk ön planda tutulan bir kitap. Ama aşk ön planda değil yüzeysel bi sekilde anlatılmış. Çok basit cümleler vardı. Yani o tutkuyu, sevgiyi hissedemedim. Daha çok baba oğul arasındaki duygu, ilişki yansımış gibi kitaba. Ve bu ilişkide daha çok birkaç efsane üzerinden anlatılıyor. Yazar sanırım bu efsanelerden edindiği bilgileri bu kitapta kurgulamak istedi. Kitabın ortaları biraz sıkıcı gelmeye başlamıştı efsanelerden dolayı ama sonlarında biraz merak duygusunu aşılıyor. Bu sayede yarım bırakmadan bitirmiş oldum. Ben yine de yazarın diğer kitaplarını okumak istiyorum.
Biraz da konusundan bahsedeyim kısaca. Liseli Cem'in babası Akının, Cem ve annesini bırakıp gitmesi üzerine yaşanılan şeyleri konu alıyor kitap. Babası gittikten sonra tüm sorumluluk Ceme kalıyor. Dershane parasını biriktirmek için kitapevinde çalıştığı sıralarda, bir gün kuyu ustası Mahmut ustaya denk geliyor ve beraber kuyu kazmak için Öngerende bir araziye gidiyorlar. Gündüz vakti kazı işleri devam ederken akşam üzeri Öngerene iniyorlar ve Cem burada kırmızı saçlı bir kadın görüyor ve aşık oluyor. Kırmızı saçlı kadının yaşı Cemin yaşının iki katı. :) Bu aşk deneyimi yüzünden cemin başına bi olay geliyor. Bu kadarı yeterli sanırım.
