Felsefeye adım attığım Sen Yayınları yoluyla diyebilirim ki güzel bir yolculuk yaptım. Sayesinde felsefi terimlerle bir araya geldim. Yeri geldi zorlandığım oldu. Lâkin yokuşu çıkarken belirli bir yerden sonra rahata kavuşuyor insan. Benim de öyle oldu, diyebilirim. Rene Guenon'dan sonra Şimdi de Georg Simmel ile tanıştım. Kendisi Almanya'da sosyolojinin yerleşiminden önemli bir rol alan Alman filozofu ve sosyoloğudur. Modern kültür, kent ve birey arasındaki ilişkiler üzerine başarılı incelemelerde bulunmuştur. Bu kitabındaki içerikler makale şeklinde yazılan insanın usunu derinden düşündüren, yol gösteren, yanlışları doğruya çevirmek üzere ince bir çizgi yolu göstermektedir. Doğanın gösterdiği güzelliği gösterirken insandaki cevheri de gözler önüne sermektedir. Ancak o kadar basit bir şekilde değil. Felsefi derinliğiyle... Şöyle kısa bir alıntı birakarak: Sevgilisini öldüren bir gencin hapishane köşelerinde yargılanırken ona söylenilen şu cümle: " Sizi artık sevmiyorsa, kızcağızın bunda ne kabahati vardı ki?" Onun düşündürerek artık kızın masum olduğunu kavramış oluyor. "Artık her şeyi anlıyorum, o masumdu, masum! Artık beni sevmediği halde beni sevemezdi ki! Onu suçlmaya bile hakkım yoktu! O bir kere değişmişti artık ve eskisi gibi olmasını nasıl isteyebilirdim?" Bu ve buna benzer ince sözcüklerin insanın, hayatın, yaşamın anlam ve önemini; saygısını, sevgisini, özlemini, inceliklerini güzel bir şekilde konu almış. Bunları okurken kendimizi bile bazen yargılıyoruz. Kendimizi yokluyoruz. Kitabı diğer kitaplara göre sürükleyici buldum. Anlamı bozmadan ilerlemektedir. Güzel bir kitap. Felsefi yönden göz korkutmasın.

Felsefi MinyatürlerGeorg Simmel · Sen Yayınları · 08 okunma

·

204 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okumaya Sevdali