Maalesef daha fazla okuyacak sabrım kalmadı. Bu kitabı almamam gerektiğini biliyordum çünkü asla benim tarzım değil. Ama incelemelerin çoğunda kitabı öven cümleler görünce bir şans vereyim dedim. Bu konuda asla ders almıyorum ben. Kitabın ilk 100 sayfası idare ederdi. Hatta mutlu olmuştum seveceğimi sandığım için. 200. sayfaya geldiğimde biraz canım sıkılmaya başladı. 340. sayfaya gelmeyi nasıl başardım gerçekten bilmiyorum. Erkek karakterden aşırı derecede nefret ediyorum. Evet, mafya olduğunun farkındayım. Sevimli bir şey beklemiyordum zaten. İşin garibi erkek karakter bana bazen öylesine bir kötü çocukmuş gibi geldi. Çoğu kişi bu adam bir mafya dediği için gözümde çok büyüttüm diye böyle gelmiş olabilir belki ama bir incelemede bir kişinin daha benim gibi düşündüğünü gördüm. Neyse önemli olan adamın katlanılmaz birisi olması. Şu anda aklıma geldikçe sinirleniyorum, cümlelerimi toparlayamıyorum bir türlü. Şimdi biraz Elena'dan bahsedeyim, onu biraz seviyor gibiyim. Kendisiyle ilk 100 sayfada pek bir problemim yoktu ama bir yerden sonra "Nico'ya çekilmesi" olayından tiksindim. Nico'ya çekilmesine anlam veremiyorum bir türlü. "Nico'dan soğumanın bir yolunu bulayım ama bulamıyorum ona çekiliyorum." tarzı cümleler kurdukça sinirlendim. Nico'ya çekilmemen için bir sürü sebep var Elena. Kaba saba birisi olması, "ben ne dersem onu yaparsın" tavırları (mafya olduğunu hâlâ unutmadım evet), bir adamla konuştuğun için seni havuza atması, aranızda geçen o saçma "ben küfür edersem şöyle ederim" sahnesi. Bunların hepsi etkili sebepler. Şimdi fark ettim ki Elena'dan da nefret ediyorum. Ayrıca okuduğum kadarıyla romantik bir kitap gibi gelmedi bana. İki kişinin "karşı koyamadığı" cinsel çekim. Bana sadece buymuş gibi geldi. Okuduğum yorumlarda aralarındaki çekimin çok hissedilir olmasından bahsedilmiş. Evet, gerçekten öyle. Neden biliyor musunuz? Başka bir şeyden bahsedilmiyor çünkü. Aslında ben ona rağmen bir şey hissetmedim. Daha yazmak istediğim birçok şey var ama kendimi nefret ettiğim bir kitap için yormak istemiyorum. Eğer bu türü seviyorsanız kesinlikle bir şans vermelisiniz ama sevmiyorsanız 2 kereden fazla düşünün bence. Spoiler olabilir ama çok da önemli değil: Hatta spoiler sayılmaz bile. Bir sahnede Nico Elena'yı hatırlamadığım bir sebepten sırtına alıyor. Elena da bırak beni diyor. Sonra Nico da lütfen dersen diyor. Bu kısımda bana aşırı derecede liseli bad boy bir karakter okuyormuşum gibi geldi. Ama dediğim gibi okuduğum incelemelerden dolayı sürekli asarım keserim diye gezmesini bekledim galiba ben. Öyle beklemeseydim bile bu sahneyi saçma bulurdum açıkçası. Bu gerçekten spoiler: Sözde daha fazla yazmayacaktım ama tutamadım kendimi. Yani Nico'nun 250 sayfa kadar sonra Elena ile nişanlanmasına çok sinir oldum. Çünkü önceki sayfaları boşa okumuşum gibi hissettim ister istemez. En başında bunlar nişanlansaydı da kitap daha kısa sürseydi. Belki o zaman bitirebilirdim. Ayrıca Elena'nın Nico ile nişanlandıktan sonra evde kim olduğunu bilmediği bir kadının eşyalarını bulup üzülüp bir de bu eşyaları kullanması? Yani Elena. Başka bir şey yazmayacağım bile.

En Tatlı KaçışDanielle Lori · Martı Yayınları · 20222,819 okunma

·

2.560 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze