Gönderi

95 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Roman, insanların batıl inançlarının, ahmaklıklarının, saflıklarının nasıl kullanıldıklarını ve suistimal edildiklerini okuyucuya göstermeye çalışıyor. Ana fikri dünyamızın hala bir komedya gibi basit ve trajikomik aldatmacalarla dolu olduğu. Aynı
Gulyabani
Gulyabani
'deki gibi, mizahi bir üslupla ilerliyor. Yazar, birçoğumuzun hayatın özünü anlamadan kerametler ve cennetler arayan, hayal dünyasında yaşayan insanlar olduğunu eleştirel bir dille hikâyeye dökmüş. Kitap, Azop ve Krikor isminde iki Ermeni gencinin Binbirdirek isimli bir yer altı sarnıcında birbirleriyle konuşmalarıyla başlar. Bu iki genç yer altında insanlardan uzakta çalışırlar. Aralarındaki söz dönüp dolaşıp sürekli bu sarnıca inen Ebülfazl Enveri’ye, yani Efsuncu Baba’ya gelir. Efsuncu Baba, sarnıçta sürekli dolaşarak dualar okuyan, bir şeyler arar gibi duran birisidir. Bir gün bu iki Ermeni genci Efsuncu Baba’ya yaklaşır ve onunla konuşurlar. Efsuncu Baba burada bir define aradığını, kendi tılsımlı kitaplarında da iki meleğin kendisine yardıma geleceğini okuduğunu söyleyip bu iki genci melek ilan eder. Defineyi bulurlarsa bu gençlere de bir pay vereceğini söyleyerek onları evine götürür. Evde kendilerini Efsuncu Baba’nın karısı Zeynep ve kızı Mevlüde karşılar. Zeynep Hanım gençlere Ebülfazl Bey’in büyük bir efsuncu olduğunu söyler, özellikle aralarında daha uyanık olan Azop bu söylenenlere inanmasa da, neler olup bildiğini çözemediği için sessiz kalır. Mevlüde’nin bir sevdiği vardır. Bu iki genç birbirlerini sevseler de, Efsuncu Baba oğlanla ilgili her detayda bir uğursuzluk bulduğu için bu izdivacı uygun görmez ve evlenmelerine rıza göstermez. Efsuncu Baba defineyi bulabilmek adına istiharelere yatar, dualar okur. Kitaplığında ortaya çıkan yeni bir kitapta neler yapması gerektiğini anlatan yönergeler bulur. Ermeni gençleriyle birlikte bunları takip ederek bir kuyunun başına varırlar. Hazineye ulaşmak adına Azop kuyuya sarkıtılır ve kuyunun dibine vardığında orada gerçekten bir cennet olduğunu, meleklerin şarkılar söylediğini kuyunun başındakilere bağırarak haber eder. Azop, yukarı çekildiğinde, şimdi eve gitmeleri gerektiğini söyler. Gece olduğunda Azop, Krikor’a kuyunun dibinde kendisini silahla bekleyen birisinin olduğunu, bu sözleri kendisine zorla söylettiğini ve kaçmaları gerektiğini anlatır. Bu kişi Azop’a geride bırakması için bir mektup da vermiştir. Efsuncu Baba son tılsımnameyi çözdüğünde hazineye ulaşabilmesi için kızının izdivacına onay vermesi gerektiğini okur. Ermeni meleklere akıl danışmak için odalarına gittiğinde ise onları gitmiş bulur. Geride bıraktıkları mektupta artık görevlerinin bittiğini, defineye ulaşması için son şartın kızının sevdiğiyle evlenmesi olduğunu okur. Böylece emin olur. Kızı, sevdiğiyle evlenir. Define hiç ortaya çıkmaz. Ama Efsuncu Baba imanlıdır, haftalar, aylar, yıllar boyu bekler… Efsuncu Baba’yı defineyle, tılsımlarla, meleklerle, şeytanlarla kandıran karısı ve kızıdır. Kızının izdivacı için damatla bir olup tüm bu tezgâhları hazırlayanlar onlardır. Efsuncu Baba kendi dünyasında olmazlarla uğraşırken, her adımda kendisini yönlendirip bu dünyada istediğini alan ailesi onu kandırmaktadır.
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Kızıl Panda Yayınları · 20217,5bin okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.