Gönderi

74 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dönüşüm
Kitabı hiç ara vermeden soluksuz bir şekilde bir saatte okuyup bitirdim.Gregor Samsa’nın bir sabah huzursuz düşüncelerinden uyandığında kendini yatağında bir böceğe dönüşmüş olarak bulduğu ve bundan sonraki hayatını bir odanın içinde böcek olarak geçirdiğini anlatan bu kitap hem fantastik bir havaya sahip hem de aslında içinde çok derin sosyolojik ve felsefik detaylara sahip bir kitap. Açıkçası kitabı okurken pek çok noktaya anlam verememiştim. Örneğin Samsa’nın sabah uyandığında kendini bir böcek olağan görmesinin ilk şokunu atlattıktan sonra[buna ne kadar şok olmak denir bilmiyorum (!)] ısrarla işe gitmeye çalışmasına bir anlam verememiştim. Böceğe dönüşmüş olmasına rağmen niçin insanken bir böceğe dönüştüğünü sorgulamaksızın işe gitmek için çabalamasını çok saçma bulmuştum. Böcek olmayı nasıl bu kadar hızlı kabul edip sindirdiğine de anlam verememiştim. Kitabı okuyup kapağını kapattığımda biran duraksadım ve eee ne oldu şimdi dedim. Evet hikaye çok güzeldi ve müthiş hızlı akmıştı. Ama kitabın, bana görünürdeki olay örgüsünden çok daha ötesinde bir şeyi anlatması gerekiyordu. Zira kitabın ününü o kadar fazla duymuştum ki…Sadece bir insanın böceğe dönüşüp tek bir odada hayatını geçirmeye başlaması, kız kardeşi tarafından bakımının üstlenilmesi, annesinin asla onun odasına girememesi ve sonunda kız kardeşinin de ona bakmaktan vazgeçmesiyle Samsa’nın kendi odasında hayata gözlerini yummasından ibaret olmamalıydı bu kitap. Ki değildi de…Kitabı okuduktan sonra incelemelerini okuduğumda aslında kitabın anlatmak istedikleri kafamda daha net oturdu. Kitabı okurken Samsa’da ve ailesinde beni rahatsız eden ve sinirlendiren şeyler aslında kitabın vermek istediği mesajın bir parçasıymış. Samsa’nın bir sabah uyandığında kendini böcek olarak bulmuş olmasını hiç sorgulamaması Sanayi devrimi sonrası modern insanın geçirdiği dönüşümü ve yeni yaşam koşullarını sorgusuz sualsiz kabul ederek adapte olmasına atıfta bulunan alegorik bir anlatımmış. Peki bizler Samsa’dan ne kadar farklıyız? Sistemin o kadar içinde ve ona o kadar bağlıyız ki bu, bizi insan kimliğimizden uzaklaştırıp adeta silik bir böcek haline getiriyor. Ve bir süre sonra böcek olduğumuzun farkına bile varmadan yaşayıp gidiyoruz. Tıpkı kitapta Samsa’nın böcek bedenine yavaş yavaş alışarak eskiden çok sevdiği mobilyalarının artık onu rahatsız etmesi ve bir zamanlar insan olduğunu unutmaya başlaması gibi. Samsa böcek bedeninde bir insan gibi yaşamaya çalışmakta bu durum ise onu çok zorlamaktadır. Ancak yavaş yavaş bu bedene alışır ve artık yürümek ve yemek yemek gibi bazı şeyler onu çok da zorlamaz. Hatta tavana çıkıp sarkmayı kendince bir oyun haline getirir. Samsa böcek olmadan önce çok çalışan biridir. Babasının borçlu olduğu adamın yanında kumaş pazarlamacısı olarak çalışmıştır. Evin geçimini sağlayan kendisidir. Samsa bir sabah uyanıp da kendini böcek olarak bulduktan sonra ailesi ilk başta bu durumu garip bulsa da onun böcek oluşuna hemen alışırlar ve bütün aile fertlerinin tek derdi evin geçimini bundan sonra nasıl sağlayacakları olur. Samsa’nın neden böceğe dönüştüğü ile kimse ilgilenmez ve duruma çok çabuk adapte olurlar. Çünkü geçim derdi çok daha büyük bir derttir. Bizim hayatlarımız da aslında Samsa’nın ailesininkinden pek farklı değil. Geçim derdi ile uğraşmaktan hayatın içinde absürt olan şeyleri hızlıca kabul edip tekrardan yolumuza bakıyor ve bunlarla mümkün olduğunca az vakit kaybetmeye çalışıyoruz. Neden sorusunun peşine düşmeye fırsat bile bulamadan hayat mücadelemize devam ediyoruz. Samsa’yı şaşırtan ise böceğe dönüştükten sonra ailemi kim geçindirecek , babam yaşlı, annem astım hastası, kız kardeşimse naif bir kız çocuğu diye düşünürken bütün aile üyelerinin birdenbire çalışmaya başlaması ve durumun hiç de Samsa’nın hayal ettiği gibi ürkütücü olmamasıydı. Hatta babasını üniformalı görünce çok şaşırmıştı. Demek ki babası hala çalışabilecek güce sahipti. Belki de Samsa’nın hissettiği şaşkınlıktan çok üzgünlüktü. Bu zamana kadar ailesinin tüm yükünü kendi sırtlanmıştı. Ama demek ki o yokken de işler tıkırında gidebiliyormuş. Samsa bu kadar fedakarlığı neden ve ne uğruna yaptığına bir miktar üzülmüş gibiydi. Bu ufacık detay da aslında bize çok şey söylüyor. Bizim sırtlanmadığımızı gün gelecek bir başkası mutlaka sırtlanacaktır. Sonuç olarak bu kitabı çok çok beğendim. Ama itiraf etmeliyim ki kitabın incelemelerini okuduktan sonra kitaba şöyle bir tekrardan göz gezdirince ne anlatmak istediği zihnimde oturdu. O yüzden mutlaka arka planını bilerek okumalı. Ya da boşverin benim gibi dümdüz okuyup biraz dumura uğradıktan sonra işin aslını çözün. Böylesi de eğlenceli :)
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,3bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.