Gönderi

Yüreği dayanacak okusun... :-(
Ümmü Ramiz, otuz üç yaşında, dört çocuk annesi bir İslâm kadınıydı. Çocuklarının en büyüğü ise on üç yaşındaki oğlu Ramiz’di. Anne, büyük oğluna nisbetle Ümmü Ramiz diye tekniye edilmişti. Ümmü Ramiz, bir gün ekmek almak için büyük oğlu Ramiz’i fırına gönderir. Kendisi de kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçer. Sofra kurulur, Ümmü Ramiz’in diğer çocukları Heysem ve Şeyma gelip oturur. Fakat iki saat geçmesine rağmen Ramiz fırından dönmez. Endişeden, ne Ümmü Ramiz, ne de Ramiz’in kardeşleri ağızlarına bir lokma koyar. Ümmü Ramiz, oğlunun gecikmesini hayra yorar, belki yolda arkadaşlarını görüp lafa, belki de oyuna daldı diye düşünür. Diğer oğlu Heysem’e fırına gidipabisini soruşturmasını söyler. Heysem tam evden çıkacaktı ki küçük kız kardeşi Şeyma ayaklarına sarılıp, “Abi! Beni de götür” diye yalvarır. Anne istemeyerek de olsa Şeyma’nın Heysem’le gitmesine izin verir. Ümmü Ramiz, Heysem’e, Ramiz’i bulur bulmaz hemen eve dönmelerini tenbih eder. Heysem evden ayrıldıktan on beş dakika sonra müthiş bir patlama olur Halep’te. Ümmü Ramiz bebeğini kucağına alıp sokağa fırlar. Önce sesin geldiği yönü tayin eder. Ses, fırının olduğu istikâmetten geliyordu. Yani Ramiz, Heysem ve Şeyma’nın olduğu yönden. Diğer anneler arasına karışıp o da koşar. Yaklaştıkça inilti ve ağıtlar daha da belirgin hale gelir. Yol boyu insanlar, “Esed’in bir uçağı ekmek kuyruğunda bekleyen kadın ve çocukları vurdu” diye söyleniyordu. Ümmü Ramiz hem koşuyor, hem de derin bir endişe içerisinde, “Ne olur, çocuklarımı canlı göreyim Allah’ım!” diye dua ediyordu. Olay mahalline vardığında ne Ramiz ne Heysem ve ne de Şeyma’yı görebildi. Öteye beriye koştu. Ramiz, Heysem, Şeymaaa! diye defalarca bağırdı. Fakat cevap alamadı. Diğer anneler gibi aramaya devam etti. Önce Heysem’in bedeninden parçalar buldu. Ramiz’in dağılan bedeni üzerinde fırından aldığı ekmek kırıkları vardı. Uzakta Şeyma’nın giydiği kırmızı renk elbiseye benzeyen bir örtü gördü. Ona doğru koştu. Örtüyü kaldırdı, son defa “Şeymaaa!” dedi ve oraya yığılıp kaldı. Şeyma’nın elindeise kırmızıya boyanmış sımsıkı tuttuğu ekmeği vardı. Annesine götürmek için aldığı ekmeği.
Sayfa 169
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.