Gönderi
“Adalet Ağaoğlu’nun Bir Düğün Gecesi’nde 1970’ler Türkiye’sinin egemen sınıfını izleriz,” dedi, “Biz bu gece 21. Yüzyıl Türkiye’sinin yeni orta sınıfını seyredeceğiz. Yangın yerinde panayır.” s.241
Kitabın son bölümde yazan bu cümleler “Bir Başka Düğün Gecesi” nin konusunu ortaya koyuyor. Olaylar başkentin bir kenar mahallesinde geçiyor. Başkarakter Menekşe; geleceğe dair hayalleri, umutları olan bir genç kız. Fakat içinde bulunduğu erkek egemen toplum, onun gönenmesine izin vermiyor.
Başına gelen korkunç olay sonucu yaşadığı travma, suçluların kayda değer cezalar almamaları, çürümüş hukuk düzeni, sınıf farklılıklarının yaşama yansıyışı, kısaca ülkenin kötü gündemi romanın ana ekseninde
konumlanıyor. Eserde, Adalet Ağaoğlu’nun “Bir Düğün Gecesi” romanına, Pınar Kür’ün Asılacak Kadın ve Halide Edip Adıvar’ın Handan adlı romanına da metinlerarasılık tekniğiyle değiniliyor. Kadın kahramanların yaşadığı zorlukları anlatan romanlara gönderme yapılması tesadüf değil elbette.
Menekşe, yaşadığı travmalar sebebiyle psikolog Yasemin’in odasında kimi zaman uyuyarak kimi zaman anlatarak iyileşmeye çalışıyor. Biz, Menekşe’yle birlikte onu solduran kişilerin yaptığı kötülüklere de tanık oluyoruz. İyilerin hayallerine ket vuran kötüleri okuyoruz. Sağ sol davası yüzünden kötürüm kalan, okulunu yarım bırakan ve sevdiği kızla evlenemeyen Yusuf dayı da hayalleri yarım kalanlardan…
Erendiz Atasü, “Bir Başka Düğün Gecesi”nde tıpkı Adalet Ağaoğlu gibi ülkenin siyasi durumunu da masaya yatırıyor, kendince yorumluyor.
“Türk solu ezelden beri kendi kendinden nefret eden insanlarla doludur.” diyerek sol cenaha yönelik eleştirilerde bulunuyor.
Kitabı bitirdiğimde ben olsam esere “Yangın Yerinde Panayır” ismini koyardım, dedim. Ayrıca yarım kalan hayatların başka bir romanda devam edeceğini düşündüm. Yazar devam eder mi bilmem ama ben romandaki iyi karakterler için daha güzel bir dünya düşledim.
·
200 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.