Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

159 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Mutlu Ramazanlar! Bizim yazarlarımızı, bizi anlatanı, bizden olanı çok seviyorum. Sevmemek mümkün mü? Türk yazarları serimize Reşat Nuri Güntekin ile devam ediyoruz ve ilk kitabımız Acımak. 1928 yılında yani 86 sene evvel yayımlanan bu eserde bizi güzel bir konu karşılıyor. Burada bir soru geliyor aklımıza. Bizler iyiler miyiz yoksa kötüler miyiz? İşte bu sorunun cevabını kendi içimizde bulmamız gerekiyor. Bir diğer konu da değişen dünyada başta kitap sektörü, son zamanlarda da film sektöründe ulaşılan nokta. Bu noktada amacım görsellik ve teknolojiyi övmek değil, pek çok yönetmenin yeniden tercih ettiği, yorumu okuyucu ve seyirciye bırakma durumu. Yani bizim yazarlarımızın 100 yıl önce yaptıkları, günümüzde tercih edilir noktada. Ucu açık noktalardan bahsediyorum. Bunun için de yazarı ve onun eserlerini (herhangi bir yazar için geçerli) iyice anlamak ve kavramak gerekiyor. Sadece bakmak değil, görmemiz de gerekiyor yani. Konu seçimi ne kadar dar olsa da anlatım yönü bakımından ise zengin bir eserdir. Karşımıza çıkan ve romanın büyük bölümünde beraber yürüdüğümüz Zehra Hanım bizim öncümüz, bir eğitmen. Oldukça katı, sert, duygusuz yani kısaca acımasız bir kadın. Tabi bunun çocukken yaşadıklarıyla ilişkisi var, ki hepimizin karakteri de yaşadıklarımızla ve edindiğimiz tecrübelerle ilişkili değil mi zaten? İnsan ömrünü beraber geçirdiklerini tanıyamıyor yeri gelince. Efendime söyleyeyim, Mürşit Efendi karakteri çıkar karşımıza. Zehra’nın da babası olan bu adam, içimi oldukça acıtan birisidir. Oldukça dürüst ve çalışkan biridir lakin bu durum başına dert açmıştır. Kitabın can alıcı yeri olan o mektup hikayesini anlatmak istemiyorum tabi ancak bazı şeylerin de anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Kayınvalidesi olacak kadın yüzünden aile bireylerinin tek tek kötü yola düştüklerini belirtelim. Ve başa dönelim. Dedim ki, yazarı yorumlamak çok önemli. Birçok yabancı, popüler yazar görüyorum. Kitaplarında şantaj, şehvet, cinayet, tecavüz gibi pek çok adi olay yer alıyor. Ancak kimse bunlara bu gözle bakmıyor. Bizim yazarlarımız konu olunca aha bu konuyu işlemiş, bundan da bahsetmiş, yok bu adam - kadın da kesin böyleydi, yok bunun düşüncesi bu, aman uzak duralım vay rezil gibi saçma sapan, akla mantığa uymayan yorumlar hemen geliyor, hemen. Kendinize bu kadar mı düşmansınız yahu! Biraz anı-günlük (kitabın ikinci bölümü) biraz da hikaye olarak başlaması olarak edebiyatımızdaki karma eserlerden olması yönüyle bence önemli bir eserdir. İnsanların bir şey yapacakları zaman araştırmadan, kafasına göre hükümler vererek iş yapmamalarını öğütleyen, ön yargı denen illetin olmaması gerektiği mesajlarını veren bir eserdir. Aynı zamanda kitapta işlenen bazı cinayetler var ki bunlar için de yıllardır söylediğim ve savunduğum düşüncemi eklemek istiyorum. Ölene kadar da bunu savunacağım. Fiziksel şiddete eğimli, şiddeti bir hayat tarzı haline getirmiş insanlardan uzak durun arkadaşlar. Kesinlikle bunu yapmak zorundasınız, hanımlar. Çünkü bu insanlar size zarar veriyor. Şu bad boy yani kötü çocuk denilen insanlara aşık olmayı bırakın, aşk adamlar var onlara yönelin. Sonra sonuç kötü oluyor, size saçma da gelse. Ne bu belalı tip hastalığı anlamıyorum. Anlayamıyorum. Hatta bu yazımda iki örnek de vereyim. En yakınımdan iki erkek, eşleri tarafından aldatıldı. Gözleriyle gördüler ve mahkemelik oldular. Gıkları çıkmadı, şiddete asla yönelmediler. Hukuki süreci takip ediyorlar ve kendilerine zarar veren insanlardan uzak durdular. Böyle insanlarla olun ve böyle insanları üzmeyin. Karşılıklı saygı. Kötülük de kötüler de maalesef her yerde var. Allah iyilerle karşılaştırsın hepimizi. İyi okumalar dilerim..
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,6bin okunma
·
184 görüntüleme
Lavinia okurunun profil resmi
Caanım Reşat Nuri beyciğimin eserinden, tam puanı neden esirgediğinizi merak ettim doğrusu?
Sadık Kocak okurunun profil resmi
Bu seferlik böyle olsun. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.