Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... "
"İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum." Bir insanı tanımak için zaman lazım. Macide hayatının ortasına birden dahil olan Ömer'i gördüğünü aslında bunu biliyordu. Ama her şey öyle hızlı olmuştu ki buna fırsat olmadı. Her gün onu görmeye geliyor ve içinde dalga dalga büyüyen duygularını uzun uzun ona anlatıyordu. Bu kadar kısa zamanda nasıl böyle hissetmiş? Nasıl bu hale gelmişti? İnanamasa da Macide'yi etkiliyordu bu durum. Sonuçta hangi kız ona sevgisini dile getiren bir adamı görmezden gelebilirdi ki? Belki çevresinde ona böyle sevgi gösteren biri olmadığındandır. Sevilmek istiyordu. Hayatında bir anlam arıyordu ve Ömer gelmişti. Hem de öyle bir gelmişti ki. Fırtına estirip yüreğini alüst ediyordu. Amcasıyla kavga edip evden ayrıldığında yanında onu bulmuştu. Yine gelmişti. Gidecek bir yer ararken o gelmişti. Ne zaman başını çevirse orda olduğunu bilmek güzeldi. Sevdiğini düşündü. O böyle severken karşı koyması zordu zaten. Kaldığı eve götürürken nereye diye sormamıştı mesela. Onunla olmayı kabul ediyordu. Birlikte günler geçerken Ömer kendini hayatın telaşına kaptırdı. Birlikte olmak güzeldi ama birlikte yaşamak sorumluluk gerektiriyordu. Yaşamak demek para demekti. Bugünü kurtardık peki yarın endişesi çöreklenmişti Ömer'in üstüne. Öyle ki bir gün kendisine fazla para üstü veren tütüncünün parasını geri veremedi. Adam fark etmemişti. Belki de işte her şey böyle başlamıştı. İçindeki şeytan ilk o zaman konuşmuştu onunla. Macide Ömer'in arkadaşlarına da çevredeki insanlara da alışamamıştı. Yolda gördüğü bazı kızların erkeklerle muhabbetleri onu rahatsız ediyordu. O böyle görmemişti çünkü. Dünyaları başkaydı sanki. İnsan alıştığı şeylerden kolay kolay vazgeçmiyordu. Zor para denkleştirirken Ömer hala arkadaşlarıyla buluşup masa kuruyordu mesela. Macide gezerken beğendiğini şeyleri alamadığı için üzülüyordu. Herkesin dert ettiği şeyler farklıydı işte. Ömer'in içindeki şeytan sürekli konuşuyordu. Onu sürekli bir yoldan başka bir yola götürüyordu. Ve fark etmeden batıyordu. Macide'den uzaklaşıyor eski alışkanlıklarına tutunuyordu. Zaman zaman onu hak etmediğini düşünüyordu. Ona mı kendine mi yetmiyordu bilmiyordu aslında. Macide bir gün onu bir kadınla görüp terk etmeyi düşünürken hayat da yeni bir yol çiziyordu onlar için. Ve Ömer yakalanıp hapse girdiğinde her şeyin değişmişti işte. Macide'yi kendinden uzaklaştırıyordu. Aslında zaten uzaklaşmışlardı. Sadece bu durum somut bir hal alacaktı. Böyle olması gerekiyordu. Kitabın son kısımlarında yol ayrımları görüyoruz yine. Ömer kendisi için yollar olduğunu söylüyor. Ama ne olacağını kendisi de bilmiyor. Çünkü hayatın ne getireceği belirsizdir çoğu zaman. Hayat karmaşası içinde insan kendini bir çamura batırabiliyor bazen. Sabahattin Ali kitabında bize bunu anlatıyor. Kurtulmak isterken daha çok batmayı. Sonra ilk adım o çamurdan çıkmak ve temizlenmek. En azından denemek gerekiyor. İşin özü çabalamak lazım. Hayat harcanamayacak kadar değerli çünkü.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.2k okunma
·
136 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.