"Ey kendilerini nefislerine hapsetmiş olanlar! Ey kullar ve köleler! Ey körler ve sağırlar! Ey dünyaya tapanlar! Ey tabutlarını develerinin üstünde taşıyanlar! Ey mala, mülke tapanlar! Ey uykularından henüz uyanmamışlar! Ey sabredenler! Bu dünya bir gelindir ve bu gelin kimseyle nikahlanmaz. Bizler işte bu nikahlanamayanların düğününü kutlayacağız. Hallâc-ı Mansur'a "Bize cennetten bir elma göster, ya Evliyaullah!" Der demez bir bakmışlar ki Hallâc'ın elinde bir elma. Ama elma kurtluymuş. Hallâc'a "Ama bu kurtlu demişler." Hallâc "Atmosfere girdi, nefes kürreden geçerken, malumunuz öyle olmak zorundaydı." demiş. Biz içi kurtlu bu dünyada yaşıyoruz. Bu kurtlu dünyada tek kurtuluşumuz, hû kılıcıyla nefsimizi terbiye etmektir. Hayat bir yolculuktur, bu yolculuğu layıkıyla içselleştirenler menzile varırlar. Roman belki de yaşadığımız dünyanın bir rüya alemi olduğuna vurgu yapma amaçlı bir rüya ile başlamıştır. Devamında romana yazarın hayatı ilave oluyor ve bir bakmışsınız ki kendinizi rüya içinde rüyada, macera içinde macerada bulmuşsunuz. Aslında daha önce Amak-ı Hayal kitabını okumuş olan arkadaşlar bu kitabı daha iyi anlayacak ve seveceklerdir. İlim, tasavvuf ve felsefeyi masalsı bir anlatımla okuyucuya sunmuş ve bence de büyülemiştir. Kitabın bazı bölümlerinde tekrar eden konulara rastlamak mümkün lakin bu, yazar tarafından özellikle, konunun önemini anlatabilmek ve okuyucunun hatrında kalması açısından tercih edilmiş bir durum olduğunu düşünüyorum. Romanda bahsedilen karakterlerin hikayeleri insanlıkla bağdaştırılmış insanlığın hikayesidir. Mesele: Nefs ve ruh savaşı, Şeytan ve Melek savaşıdır. Bu hesaplaşmalar da ancak insanın içine dönerek yerle yeksan ederek kazanacağı bir mücadeledir. İnsanoğlu bu dünyada bir rüyadadır ve ancak ölünce uyanacaktır. Gelin ölmeden önce ölüp uyanalım. Hayırlı Ramazanlar... :)

Dünya Bir GelindirMehmet Sabri Genç · Vadi Yayınları · 2021313 okunma

·

1.598 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif