Gönderi

376 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Unutulmaz bir karakter kazanacağınız kitap
Jack London
Jack London
kalemi çok güçlü bir yazar. Öyle ki 370 sayfa boyunca tek mekanda ve sadece üç kişinin etrafında dönüp duran bir hikaye kaleme almış okuyucuyu hiç sıkmadan, tekrara düşmeden. Ben okuduğum kitapta hikayeden daha çok yaratılan karakterlere odaklanırım ki burada yaratılan kötü karakterimiz zaten kitaba da ismini veren Wolf Larsen bence edebiyat tarihinde yaratılmış en özgün karakterlerden birisi. Zaten
Ambrose Bierce
Ambrose Bierce
Wolf Larsen karakteri için "Bir yazarın yaratabileceği en muazzam karakterlerden biridir.." demiş çok da güzel demiş. Wolf Larsen materyalist aynı zamanda
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
felsefesinin özünden giden aşırı karamsar, kötü çevre ve insan koşulları arasında doğup büyüdüğü için de vicdanı olmayan birisidir ancak diğer kötü karakterlerden sıyrılan bir özelliği varsa da bilime, felsefeye, biyolojiye yani okuyup araştırmaya hevesli birisi. Ben burada Wolf Larsen karakterini
Taht Oyunları
Taht Oyunları
kitabında ki Khal Drogo'ya benzettim. O da özünde iyi birisi ancak lider vasfını karakterine indirgediği için herkese karşı kötü olmak zorunda aksi takdirde iyi davranırsa sözünün geçerliliğinin olmayacağına inanmaktalar. Hikayeden biraz bahsedecek olursak Van Weyden bir arkadaşının ziyaretine giderken binmiş olduğu Martinez isimli vapur sisin içinde batıyor ve Weyden titanik benzeri bir enkaz parçasına tutunarak denizin ortasında hayatta kalıyor ve yolu Ghost isimli uskuna ile kesişiyor. Wolf Larsen kaptanlığındaki bu kaçak fok avcılığı için kullanılan gemi Japonya'ya doğru gidiyor. Weyden ilk başta hayatını kurtardığı için bu adama teşekkür etse de aslında gemide tutsak olarak Larsen'in kendisini mürettebatı yaptığını farkediyor ve tanımadığı 30 kötü adamla bir gemide Japonya'ya doğru yolculukları başlıyor. Tabii ilk başlarda çıtkırıldım hanımevladı gibi yetişmiş Van Weyden, kavganın dövüşün ve kaptan Wolf Larsen'in bitmek bilmez şiddet dolu karakterinin yanında onlar gibi davranmaya, artık acıyı hissetmemeye başlıyor. Daha sonra Van Weyden gibi gemisi battığı için bir sandalla denizin ortasında yardım bekleyen Maud Brewster ve bir kaç kazazedenin yolu da yine Wolf Larsen'in uskunasıyla kesişiyor. Van Weyden ilk görüşte bu kadına aşık oluyor ve diğer mürettebat gibi kötü olmadığı için Maud Breester'in gemide güvendiği tek insan haline geliyor. Kitap son yüz sayfada
Robinson Crusoe
Robinson Crusoe
esintileri ile bir adada devam ediyor ki kitabın en akıcı yerleri burasıydı. Daha fazla anlatıp hikayenin büyüsünü bozmak istemiyorum. Genel anlamda kitabı beğendim, dediğim gibi Wolf Larsen karakterini sanırım hiç unutmayacağım en az Raskolnikov gibi, Jean Valjean, Dantes, Mercedes, Nehludov, El Sordo, Jose Arkadio, Abbonne karakterleri gibi en unutulmaz karakterlerden birisi oldu benim için. Ayrıca kitabı okumuş olanlara bir sorum olucak. Ben mi başka yerlere çektim acaba o kitabın son cümlesinde tam olarak ne oldu?
Deniz Kurdu
Deniz KurduJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 20145.9k okunma
·
1,501 views
Emel Keleş okurunun profil resmi
Jack London’un okumadığım kitaplarından biri. Karakter yaratmadaki başarısına alkış tutarım. Wolf Larsen’le yakın zamanda tanışırım umarım.
Harun Gülle okurunun profil resmi
Mutlaka okumanızı öneririm. Okuduktan sonra finali birlikte yorumlarız, kafamı karıştırdı son cümle.
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.