Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

90 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Kitaplarla kurulan ilişkiyi sorgulatan bir kitap..
Bir bibliyofilin kitaplarla kurduğu garip ilişkinin anlatıldığı kısacık bir kitap. Pek çok okurun aksine ben bu kitabı içinizi ısıtacak bir kitap olarak göremedim. Aksine insanı içine çeken, kitaplarla kurduğu ilişkiyi sorgulatan, belki biraz da rahatsız eden bir kitap. Ki, içimizi ısıtmak zorunda olmayan kitapların da güzel olduğunun ispatı niteliğinde. Evinin her yerini, tam anlamıyla her yerini kitaplarla doldurmuş bir karakterimiz var. Tüm maddi varlığını kitaplara harcamış, gününün büyük kısmını onları okuyarak geçiren, başlarına bir şey geldiğinde kahrolan biri. Takıntılı, onu yalnızlaştıran, beyninin başka bir şey düşünmesine izin vermeyen, yorucu bir yaşam. Birgün tüm kitaplarını alıp Uruguay’da bir sahile yerleşmesindeki nedeni anlamaya çalışmak da bir o kadar yorucu. Ve o aşık olduğu kitapları çimentonun arasına tuğla diye koyarak ördüğü evin içinde tam olarak ne hissediyordu, bilmek imkansız. Anlamaya en yakın olduğumuz karakter anlatıcı. O sahil kenarında terkedilmiş evin yıkılmış duvarlarından kitapları sökmeye çalışırken, “Marquez’in kemikleri, Balzac’ın sert derisi geliyordu elime.” diyen kişi. Kitapları sanki yazarların birer uzvu, birer parçası gibi algılamaya yatkınlığı ürpertiyor insanı. Ama haksız mıdır? Öyle ya, kitap, Amerikan Bristol, Antetli, Aydınger, Birinci Hamur..kağıdın üstüne basılmış Palatino Linotype, Georgia, Book Antiqua yazı karakterlerinden çok yazarların eli, kolu, derisi, sığınağı, kaçıp kurtulmuşluğu, kendini bulmuşluğu değil midir? Hak vermez misiniz anlatıcıya? Ve bu kağıt yığınlarının bize nasıl tutunduğunu biraz olsun açıklamaz mı? Asla geri dönemeyeceğimiz bir anın, anların tanığı olarak bizim onlara nasıl tutunduğumuzu da göstermez mi? Tıpkı ağız dolusu güldüğümüz, sarılıp ağladığımız bir arkadaşımızı unutamadığımız gibi. Tıpkı bu kitaptan Dominquez’in elini uzatıp, sayfaları benim yerime çevirmesi gibi.
Milan Kundera
Milan Kundera
’nın benim içimde olan biteni benden daha iyi bilmesi gibi.. Buradan hareketle
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
’le deniz kenarında dalga seslerini dinlediğinizi,
José Saramago
José Saramago
’yla ağaç gölgesinde uzanıp laflaştığınızı söyleseniz kimse sizi yalancı çıkaramaz. Tıpkı kitapta “Kışın üzerimi örtüyor, yazın gölge yaratıyorlar. Beni rüzgarlardan koruyorlar. Kitaplar benim evim." dendiğinde asla yalan söylenmediğini bidiğimiz gibi. Keyifli okumalar
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,2bin okunma
·
3.093 görüntüleme
Saliha okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık çok güzel bir inceleme olmuş 👏🌸 her geçen gün daha çok merak ediyorum bu kitabı, kendimden bir şeyler bulacağımı düşünüyorum ☺️
Emel Keleş okurunun profil resmi
Her okur kendinden bir şey bulur o kesin. Mutlaka okunası kitaplardan biri. Kısacık ama çok etkileyici🌸💜
uçuşan bir kağıt parçası okurunun profil resmi
Henüz pek fazla yazarla tanışmadan evvel okumuştum. Bir sene sonra tekrar okuyacağım. ☺️ Hoş bir inceleme olmuş, ellerinize sağlık. 🦋 ✨
Emel Keleş okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bir daha okunacak kitaplardan biri kuşkusuz. Ama ya ben de böyle olursam diye düşünürken yaşadığım gerginliği ben bilirim😂.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.