Düşünüyorum !
Kişisel gelişim okuyup ,ben değerliyim kimse benden değerli değil, her şey yapabilirim başkalarının fikirleri beni engellemez öğretisi alınca özgüveni gelişen birey kendini cesaretle ortaya koyuyor.Biz de bunu destekliyoruz çünkü toplumsal baskıdan kurtulmuş özgürlüğünü ilan etmiş insan alkışlanır.Buraya kadar olan iyi. Ancak sonra bu birey
başlıyor havalardan bakmaya ben oldum demeye .Bunun kaçınılmaz bir durum olduğunu söylemek isterim.Başka ülkeleri bilmiyorum bildiğim burada eğitim,öğretim sosyal öğreticilik insana haddini bilme , karşı tarafın emeğine kıymet verme becerisinden uzaklaştırıyor.Bu alt yapısı olmayınca kendini üstün varlık olarak hissetmeye başlıyor .
Birey, tek başına kendisi için doğru gelişim sağlayacağı pek uygun ortam bulamıyor.Çoğunluk bu duruma geliyor.Kişisel çabalar toplumun genelini değiştiremiyor.
Sonra başlıyoruz ben oldum diyeni yerden yere vurmaya.
Insanın bilincini oluşturan bir çok etken var bu bilinç karektere yansıyor diye düşünüyorum.
Çocuklar korunması gererken bir varlıktır bilinci taşıyan birey toplumda her çocuğu koruyup kolamaya yönelik eylem ve yasaları desteklemelidir. Bu bilinç yoksa çocuk evlilikleri ,yurt istismarları vs gibi durumlarda şartlara göre fikir üretir.18 yaşına gelinceye kadar çocuk olunduğu, korunması gerekliliği bilgisi tam yerleşmemiş bunun olması gerektiğine yeterince ikna olmamış bir insanın duruma göre fikir savunması olağandır.Bu örnek gibi bir çok örnek sıralanabilir.İnsan hakları bilgisi sadece kendi hakları düzeyiyle sınırlı birey kendini insan hakları savunucusu ilan eder.Kadın hakları bilgisi kadının makyaj yapma, istediğini giyme olarak algılayan bir genç kız zihnini geliştirmeyi kadın olmakla birlikte birey olmanın önemini göremez.
Yetersiz bilgisi,eksik kavram tanımı olan birey davranış çelişkilerini araştırma ve teorik olarak da olsa çözüm getirip netlestirme çabasından uzaksa toplumsal gelişmeye katkı sağlayamaz.İlerleme olacağına geriliyoruz tespitleri yapan arkadaşlar hiç haksız sayılmaz.
Gelelim işin siyasi boyutuna ; fikir akımlarından duyduklarıyla kendini tanımlayan ve görüntüde o gruba ait olan insanlar için bu kadarı yeterli geliyor gördüğüm kadarıyla..
Sonra ne oluyor ,savunduğuyla eylemleri uymayan bir varlık!
··
204 görüntüleme
Maalesef yaşadığımız çağda, toplumlar toplumu oluşturan katmanlar ,tektip olmadığı için her nekadar elestirsek de tutarsızlıklar olacaktır.Çünkü insanoğlu egoistttir yada ben merkezci ben aştım diyende maalesef kariyerizm hastalığına zamanla tutulur ve tutarsızlıklar başgosterir.Bir tarihte kitaplarına bayıldığım halkçı ezilenlerin dostu olan bir şairin imza gününe gitmiştim.Orada davranışlarını gozlediğimde hiçte yazdıkları ile eylemleri okura yaklaşımı arasında olumlu bir bağ göremedim ve ondan sonra gözümde küçüldü maalesef.Diyeceğim teori beyaz sayfalarda güzeldir ama yaşamda pratiğe dönüşmesi güç sanki.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.