2022/26. Kitap: Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme.
Barış Bıçakçı'dan Bizim Büyük Çaresizliğimiz'den sonra okuduğum 2. kitap.
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme; irili ufaklı 14 hikâyeden oluşan 99 sayfalık ince bir kitap.
Kitap boyunca bambaşka hayatlara okuru davet eden Bıçakçı, insanı temele alan bir yazar...
Olay ile durumun baş başa ilerlediği hikâyelerde ana unsur insan... Yenilmiş, çaresiz kalmış, hayallerine yer yer kavuşmuş ve çoğunlukla da hevesi kursağında kalmış insanların hikâyelerini anlatıyor Barış Bıçakçı.
Bir hikâyede anne cenazesi ele alınırken bir hikâyede sevgiliyle otogarda vedalaşma ele alınıyor. Başka bir hikâyede ise kitap kulübüne giden kadının düşünceleri samimi bir şekilde aktarılıyor.
Kitaptan bazı alıntılar:
"Hayatta bazı şeylerin ya biraz geç ya da biraz erken gerçekleşmesi neredeyse bir yasa gibidir" (19).
"Resimde bütünlüğe ulaşmak istiyorsan, boşluğa tahammül etmen gerek" (20).
"Anlaşıldığını düşünen insan farkında olmadan gülümser" (37).
"Gerçek, annelerimiz de kurduğumuz ilişkidir. Gerçek, en basit hâliyle budur" (40).
"Kendisine azıcık saygı duyan hiç kimse olduğu gibi kalamaz" (44).
"Günler, aylar masumdur. Ama sonunda hepsi bir olup karşısına çıkan her şeyi öldürür" (61).
"Otuzlarının sonundaki birine baktığında dans ediyor sanırsın oysa tökezliyordur" (65).
"Tutulmayan sözler gelecek günlerin takvimden silinmesine sebep oluyor" (76).
"Yazgı, çocukluğun belli bir anında yola çıkar, uzun süre yanı başında koştuktan sonra bir yırtıcı hayvan çevikliğiyle atılıp insanı yakalar" (79).
Güzel hikâye seviyorsanız okumalısınız.