Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir Tüccar, Bir Eşkiya, Bir Süvari Asr-ı Saadette ticaretle uğraşan bir tacir mümin yaşarmış. Bu zat, Şam ile Medine arasında tüccarlık yapar, ticaretinde helal-haramı gözetir, Allah ve Resulü için bu ticareti yapar, herkesin hakkına riayet edermiş. Allah-u Teala'ya tevekkül ederek bir kafileye katılmaz, kendisi yalnız gidip gelirmiş Bir defasında alacağını almış, satacağını satmış ve Şam'dan Medine'ye doğru gelirken önüne at üzerinde baştan ayağa silahlı bir eşkiya çıkmış ve "Dur!" diye bağırmış. "Mallarını şuraya indir, develerini de şu ağaca bağla." Tüccar durmuş ve eşkiyaya "İşte malım, al senin olsun, beni bırak" demiş. Eşkiya, "Bugüne kadar soyup da öldürmediğim kimse yok. Senin hem mallarını alacağım hem de canını" deyince, tüccar da "Madem beni öldürmeye kararlısının, öyleyse senden sonn bir talebim var" demiş. Eşkiya cevap vermiş: "Söyle talebini!" Mümin tacir: "Ben Müslüman'ım, abdest alıp iki rekat namaz kılayım ondan sonra beni öldür." diye belirtmiş talebini. Eşkiya izin vermiş. Tacir önce abdestini almış, sonra da iki rekat namaz kılmış, ellerini Rabbine açmş ve şu duayı 3 kez tekrar etmiş. " Ya Vedud! Ya Vedud! Ya Ze'l-arşi'l-mecîd! Ya Mübdi, Ya Mu'id! Ya Fe'aalün lima yürid! Eselüke bi-nuri vechike'l-lezi mele'e erkane arşike ve es'elüke bi-kudretike'l-leti kadderte biha halkake ve bi rahmetike-lleti vesiat külle şeyin. La ilahe illa ente. Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni!"* Mümin tacirin duası biter bitmez çok garip bir hadise meydana gelmiş. Birden beyaz bir at üstünde yeşil elbiseli, elinde de harbe olan bir süvari ortaya çıkmış. Eşkiya şaşırmış, ne yapacağını bilemez bir durumda bu süvariye bakakalmış, taciri de malları da unutmuş. Korkuyla süvariye saldırmış ancak süvarinin bir darbesi ile yere düşmüş. Süvari mümin tacire dönerek "Öldür bu eşkıyayı" demiş ancak mümin tacir "Ben hayatımda kimseyi öldürmedim, insan öldürmeyi hoş görmem, beni bağışla" diye cevap vermiş. Bunun üzerine de süvari eşkiyayı bir darbe ile öldürmüşş. Bunları gören mümin tacir şaşkınlık içerisinde süvariye dönerek "Sen kimsin?" diye sormuş. Süvari de şöyle cevaplamış: "Ben üçüncü kat gökte duran bir meleğim. Bu adamı öldürmeyi Allah-u Teala bana nasip etti. Sen namazından sonra ellerini kaldırıp duaya başladığında, gök kapılarının çalındığını duyduk, öyle şiddetle çalınıyordu ki, mühim bir hadisenin olduğunu anladık. İkinci defa dua ettiğinde gök kapıları açıldı. Üçüncü defa dua ettiğinde Alla-u Teala Cebrail aleyhisselam şöyle dedi: "Dua eden falan mümini kim kurtaracak?" Ben talep ettim de beni görevlendirdiler. Ey Allah-u Teala'nın mümin kulu! İyi bil ki senin yaptığın bu duayı hayırlı bir emel için kim yaparsa Allah-u Teala onun sıkıntısını giderir, ona yardım eder." Bu hadiseden sonra mümin tacir yola koyulmuş ve Medine'ye geri dönmüş. Soluğu Resul-u Ekrem efendimizin huzurunda almış ve başından geçen hadiseleri bir bir anlatmış. Taciri dinleyen kainatın efendisi sav. şöyle buyurmuş: "Muhakkak ki, Allah-u Teala sana Esma-ül Hüsna'yı telkin etmiş. O isimlerle Allah-u Teala'ya dua edilirse, istenen verilir."
··
188 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.