Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

397 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba! Piper 28 yıllık hayatını şık giyinmeye, partiden partiye koşmaya, insanlar tarafından tanınıp-beğenilmeye ve influencerlığa adamış biriydi ta ki hapse girene kadar… İşlerin rayından çıkmasıyla birlikte Piper’ın üvey babası, “Artık yeter! 28 yıldır dalgalanıyorsun, durulma vaktin geldi.” diyor ve Piper’ın harçlığını kesip 3 aylığına, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenebilmesi için; Piper daha dört yaşındayken ölen öz babasının memleketi olan Westport’a gönderiyor. Piper her ne kadar mırın kırın etse de el mahkûm, bu süreçte onu yalnız bırakmayı reddeten kardeşi Hannah ile paşa paşa Westport’a gidiyor. İşte Piper’ın kendini bulma süreci böyle başlıyor. Alışık olduğu o şatafatlı hayat, artık millerce geride kalmıştı -ki Piper, öz babasının harabeye dönmüş barı ve kardeşiyle kalacağı stüdyo tipi daireyi görür görmez tüm o zenginliğin, savurganlığın geride kaldığını acı bir şekilde fark ediyor. Fakat Piper’ın inatçı kişiliği sağ olsun onu, ilk başta ne kadar bocalarsa bocalarsın içinde bulunduğu duruma hızla adapte olmasını sağlıyor. İnatçılık demişken, bu kadın neye ve kime karşı mı inatçı kesiliyor? İşte burada da devreye Brendan giriyor. Brendan, doğma büyüme Westport’lu ve tıpkı Piper’ın öz babası gibi geçimini denizcilikle karşılıyor. Aynı zamanda onca zaman boyunca kasabadaki diğer insanlar gibi Piper’ın babasının barını el yordamıyla ayakta tutmuşlar. Doğal olarak Brendan barı sahiplenmiş ve dışarıdan gelen bu iki yabancı kadına -bilhassa Piper’a karşı gardını alıyor Brendan, Piper’ı görür görmez ona karşı inanılmaz bir nefret besledi. Aslında tam olarak nefret diyemeyiz, asıl olan şey önyargıydı. Çünkü 1 km öteden bakarsanız bile Piper’ın sosyete güzeli olduğunu anlarsınız. Saçma ama durum tamamen bu ve Brendan’ın 1-2 bölüm süren bu önyargısı beni deli etti. Her neyse Brendan kendi kendini dolduruşa getirip Piper’a kötü davranmaya başlayıp onu küçümseyince Piper’da inatçı kişiliğini olduğu gibi ön plana çıkıyor. İşte bu inatçılık Piper’ın ortama daha hızlı adapte olmasını sağlıyor. Teşekkürler Brendan ve Piper’a kendini bok gibi hissettiren diğer, aptal erkekler. Neyse ki öyle korktuğum gibi önyargıdan doğan nefret ilişkisi söz konusu olmadı. Çok fazla zaman geçmeden Brendan, Piper’ı tanıyıp ona karşı duyduğu gereksiz önyargıyı kırıp atıyor ve ikili arasındaki buzlar hızla eriyor. Bu raddeden sonra en sevdiğim süreç başlıyor; birbirlerini tanıma ve yakınlaşma süreci. Kitap boyunca çoğunlukla kahkaha attım ama üzüldüğüm birkaç kısım da olmadı değil. Karakterlerin kimyası efsaneydi. Zaten birbirlerinden hoşlanmaya başladıkları andan itibaren “Hayır, olmaz, yo, mo!” deyip beni kanser etmediler. Karakterlerin kendilerinden emin-kararlı olmaları kitabın gözümdeki değerini bayağı bir arttırdı. Bazen, bazı ikilemlerde “acaba yazar olayı yokuşa mı süreç?” deyip korktum ama çok şükür öyle olmadı. Beni en çok mutlu eden şeylerden biri Piper’ın karakter gelişimiydi ve karakterin kendisi de bunun farkındaydı. Piper Westport’taki samimiyeti görünce, LA’de sürdüğü yaşamın ve hayatında olan insanların sahteliğini daha iyi anlayıp, artık o dünyaya ait olmadığını, olmayacağını fark ediyor. Kitabı her ne kadar sevmiş olsam da son bölümlerde, iletişim eksikliği yüzünden yaşanan yanlış anlaşılmalar beni bir tık yordu. Sonu her ne kadar tatlıya bağlanmış olsa da bu durumdan pek hoşlanmadım ve kitaptan aldığım verimi de düşürdü. Aynı zamanda sona dair hoşlanmadığım ikinci olay ise yazar serinin ikinci kitabı olan Hook, Line and Sinker’da Piper’ın kardeşi Hannah ile Brendan’ın arkadaşı Fox’u anlatacak diye Piper-Brendan ikilisinin sonunu harcanmış olması. Bırak kardeşim onları, onların kitabında anlatırsın. Piper ile Brendan’ım daha iyi sonu hak ediyordu. Zaten son olaylar marjinal faydamı düşürmüş, yaptığın iş mi? Değil. Zamanını eğlenerek geçireceğiniz, türünde başarılı bir kitap. Sizi direkt içine çektiği için mükemmel bir akıcılığı var. Bir romcomdan beklediğiniz aşk hikayesi neyse, müthiş bir doyum sağlıyor. +18 içeriği mevcut. Kitabın Türkçe yayın haklarını Martı Yayınları almış. Bu habere oldukça sevindim. Martı son zamanlarda muazzam kitaplar çıkarıyor. Türkçeye çevrilmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Hoşça kalın!
It Happened One Summer
It Happened One SummerTessa Bailey · Avon · 20211,166 okunma
·
345 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.