Gönderi
Elif Şafak hep kalemine çok güvendiğim ve çok başarılı bulduğum bir yazardı, ki bu eserinde de beni şaşırtmadı, bu hayranlığımı güçlendirdi denebilir.
Havva’nın üç farklı kızı anlatılıyor bu kitapta, aslında üçü de aynı kökenlerden gelen fakat sistem ve ideolojik yaklaşımlardan dolayı farklılaşmış ve bu farklılıklara rağmen hayatlarını arkadaşlık bağı ile birleştirebilen üç kadının hikayesi.
Ülkemizdeki gençlerin bir kısmının yansıması olan, doğu ve batı uygarlığı zihniyetinin ortasında sıkışmış olan Peri’nin inişli-çıkışlı hayat hikayesi, eğitimsiz ama ideolojik olarak ayrışmış bir aileden, Oxford’a uzanan bir yolculuk. Bir kurgu olan Peri’nin hikayesi, Elif Şafak’ın kaleminden çıkınca her yeni sayfada bu hikayeye business classta tanıklık edebiliyorsunuz, gerçeğe çok yakın bir kurgu ve bu olay örgüsünün desteklediği hafif yerleştirilmiş gerçek hayat dersleri(Sanırım Elif Şafak’ın uslübunu benim balış açımdan .
Peri’nin hikayesindeki en çok dikkatimi çeken noktalardan biri hayat hikayesinin küçük korkaklık ve ses çıkarmayışlarla tekrar düşüşe geçmesi ve Peri’nin pişmanlığı. Bence kültürümüzün en büyük sorunlarından biri olan (ama es geçilen) nezaket, uyum kisvesi altında, rahatsız olduğumuz bir durum karşısında ses çıkarmamak, o soruna ayak uydurmak, olumlamak (iyi tatafını görmek), alışmak, onunla yaşamayı öğrenmek ve bu durumu normalleştirmenin sonuçlarını iyi ve başarılı giden bir hayatın tepe taklak olması ile çok gerçekçi bir şekilde görüyoruz.
Elif Şafak’ın üslubunda, gerçek hayata paralel yarattığı bu olay örgüsü içerisinde, aralarda eleştirel olarak kültürümüze yönelik iyi ve kötü yönleri yorumlayabileceğimiz noktalar yaratmasını ve bu noktalar arasında kitabın akıcı dilinden dolayı sürükleniyor olmak hissini çok seviyorum, herkese şiddetli tavsiye ederim.
·
133 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.