Gönderi

56 syf.
·
Puan vermedi
Bloğumdan alıntılma yapıyorum. Spoi içerir. Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum. Yazarımızın okuduğum altıncı kitabı. Yazarın anlatımını, kalemini çok beğendim. Lyon’da Düğün başlığında Jakobenler ile Jirodsnler arasındaki en kanlı tartışmanın yer aldığı Lyon’dan ayaklanmanın bastırılmasıyla yayınlanan genelgede kentin yerle bir edilmesine karar verilir. Uyumlu ve ılımlı olan George Counthon’un politikasından rahatsız olan terör yanlılarının şikayetleriyle Joseph Fouche atanır ve en kanlı kıyım yaşanır. Haklarında infaz kararı çıkmış kişilere 20 kişi daha gelir ve gelenlerden biri de Cumhuriyetçilere karşı savaşmış olan Robert’tin nişanlısıdır. Sevdiği adamın affedilmesi için yanına gittiği Fouche’den idam edildiği yalanını öğrenince hakaretler yağdırır. Ölümüne sebep olacak hakaretlere rağmen nişanlısıyla son saatlerin geçirir. Çiftin kısa süren mutluluğu için ellerinden geleni yaparlar. Aralarında bulun bir papaz tarafından nikahları kıyılır ve geceyi başbaşa geçirirler. İnfaz ile çiftin umutları, gelecekleri Rhone ırmağında sürüklenerek kaybolur. Merak edip yer araştırması yaptığım bir bölüm oldu. İçime dokunan bir kitap oldu. İki Yalnız İnsan bölümünde fabrikadan çıkan işçilerin arasında en arkadaki topal adamın kuşağına defin bir işleyiş ve hıçkırık sesi gelir. Etrafına baktığında tren raylarının üzerinde birinin oturup ağladığını görür. Yoluna devam etmek istese de bu kişinin Çirkin Jula olarak bilinen iş arkadaşı olduğunu fark eder. Benzer acıları yaşadıkları için kızın omzuna elini koyar ve kız, fabrikada onunla dalga geçmeyen nadir kişilerden biri olduğunu fark edince sakinleşir. Jula, fabrikadaki herkesin kırlara gideceğini öğrenince heyecanlanmış ama alaya alındığı için tepki verince dövülmüştür. Zamanla dert ortağı olurlar. İki yalnız insanı birbirine bağlayan, işleyen bir bölümdü. Hiç umulmadık bir zamanda kiminle dost kiminle kardeş kiminle düşman olacağımızı fark ettiren bir bölüm oldu, benim için. Wondrak bölümünde çirkinliği nedeniyle ‘kurukafa’ olarak anılan Ruzsna, Mayıs 1899’da bir oğlan dünyaya getirir. 28 yıl önce frengili bir adamdan doğum yapması herkesi şaşırtır. Ruzena, 8 senedir Kont R.‘bin kentten 8 saatlik uzaklıkta ağaç evinin temizliğini yaparak, hayvan beslemek, sebze yetiştirerek ve hayvan satarak yaşamını devam ettirmektedir. Sırtında küfe ile dönerken ormanda üç kişinin tecavüzünd uğrayarak çocuğu dünyaya getirmemek için çok uğraşmış ama olmamıştır ve çocuğu ölüme terk etmiştir. Fakat çocuğun kendisine benzemediğini fark edince bağrına basar ve hayatını çocuğuna adar. Beş yılın sonunda bu gerçek anlaşılınca Başkan ve papaz harekete geçerek, çocuğun vahtiz edilmesi ve kayıtlara geçilmesi için uğraşırlar. Yedi yaşına kadar çocuğunu uzakta büyütse de oluşana yazdırmak zorundadır ve okula uzak yaşamaktadır. En uygun yol olarak hafta içleri çocuğun papazda kalmasını bulur. 1914 savaşıyla annesinin dünyasını mahvetse de, Ruzena oğlunu göndermemek için saklar. Asker kaçaklarının toplandığını öğrenince de zorlu yollardan geçilen Avcının kulübesine yerleştirir, oğlunu. Oğlanı bulurlar ve Ruzena’nın yalvarışları sonuç vermez. Daha sonrasında kente getirilerek,ertesi sabah anne serbest kalır ve oğlu askere gönderilir. Kendi travmalarımızın hem kendi hemde çevremizi nasıl etkilediğini gördüğümüz bir kitap. Genel olarak çok beğendim bir kitap oldu. Keyifli okumalar.
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131,3bin okunma
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.