Gönderi

218 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Daha önce yazardan Rahman'ın Kadın Kulları'nı okumuştum. Çok etkilenmiştim. Bu kitap ondan biraz farklı. Yine manevi duygularla yazılmış fakat zemin o zemin değil. Hepsi şahsına münhasır hanımların zaman zaman buruk, zaman zaman da kahramane hikayelerini okudum. Öncelikle bir medeniyeti inşa etmek için ya da o şekilde vasıflandırılmak için ille de "anne" olmak gerekmediğini anladım. Bir kadının kendisini gerçekten kadın gibi hissedeceği olay ancak anneliktir, öyle olsa da anne olmanın sadece doğurmakla olunamayacağını anladım. Nice kadınlar doğmuş , büyümüş, var olmuş ve arkasında kimseyi bırakmadan da ömrü nihayet bulmuş. Bunların bir çoğu sadaka-ı cariyelerle, yaşamaya on çocuklu bir anneden daha fazla vakıf olmuş. Bu mümkün mü değil mi diye düşünmedim bile. Onca hanım sahabe ve alim kadınlar var buna örnek teşkil eden. Bu asla bir teşvik değil, takdirdir. Sanırım en çok İhsan Raif Hanım'ın hazin öyküsü etkiledi beni. Daha kötüleri de olmuştur hayatta elbette ama o geride daha sonra şarkı olacak bir şiir bırakmış ki ben çok ama çok severim bu şarkıyı: "Kimseye etmem şikayet Ağlarım ben halime Titrerim mücrim gibi Baktıkça istikbalime... Perde-i zulmet çekilmiş Korkarım ikbalime Titrerim mücrim gibi Baktıkça istikbalime…" Bir çoğunun adını dahi ilk kez okudum burada. Tanıdıklarım içerisinde yine beni çok üzen bir olay da Fatma Aliye Hanım'ın başına gelendir. Kendisini daha önce modernite yanlısı bir kadın olarak duymuştum ama İslamın Kadınları kitabında İslâmın çok tartışılan konularında -kadın tesettür ve 4 kadın- yabancı kadınlardan gelen sorulara şüpheye yer bırakmayacak açıklıkla, zekice, çok güzel bir şekilde cevaplaması... Keyifle okumuştum. Kızı İsmet Hanım bir Fransız okulu olan Dame de Sion’da okuyor. Okulu bitirdikten sonra Cezayir’e gidiyor ve Cezayir’de bir manastıra girip rahibelik yolunu tamamlayıp dönüyor. Sonuçta rahibe oluyor. Annesinin neler hissetmiş olabileceğini düşündükçe çok üzüldüm. Bilmiyordum. Necla PEKOLCAY hanımefendinin, "Herkesin hayatı bizden bir parçadır ve herkesteki bize ait parçayı bilmek yani kendimizi daha iyi ve sıhhatli tanımak hakkımızdır." dediği gibi, bu hanımların hepsinde bizim için bir kıssa-ı hisse vardır elbette...
İz Bırakanlar
İz BırakanlarFatma Bayraktar Karahan · Diyanet İşleri Başkanlığı · 2020195 okunma
·
281 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.