Gönderi

En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 1
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 1
Sahabe İklimi 1 “Sahâbe nesli sarsıntı içerisinde olanlara sabit dağlar, yolunu kaybedenlere yol olan nehirler, yönlerini yitirenlere yön gösteren yıldızlardır.” S.19 Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan, hak karşısında konuşan dilli şeytandır. S.37 Hz. Ebu Bekir : “Ey İnsanlar! Her kim Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki o ölmüştür. Her kim Allah'a tapiyorsa bilsin ki Allah el-Bâkî ve el-Hayy olandır.” S.39 Efendimiz (sas); “Sayma ey Esmâ! Saymadan ver, saymadan ver ki Allah da sana saymadan versin!” S.52 Bize verdiğini bizden yine karşılık vererek istiyor. Çünkü Rabbimiz almak için istemez, vermek için ister. S.75 Efendimiz (sas) onlar hakkında şöyle dedi: "Önden gidenler, öncüler şu dört kişidir. Ben Arapların ilk Müslümaniyim, Suheyb Rumların ilki, Selmân Farsların ilki, Bilâl ise Habeşlilerin ilkidir. S.86 Resûlullah: ‘Misafirine ne kadar ikram edersen et, israf değil; ikramdır, ihsandır.'demişti. S.90 Efendimiz (sas), Tirmizî'de geçen bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Ashâbımdan biri bir beldede vefat ederse kıyamet günü onlar için bir komutan ve aydınlık saçan bir rehber olarak diriltilir.” S.99 Efendimiz (sas) kendi ailesinden olmamasına rağmen, Benî Hâşim'den veya Benî Abdülmuttalip'ten olmamasına rağmen, Ali’nin ve Fâtima’nın çocukları olmamasına rağmen, Hasan’ın ve Hüseyin’in kardeşleri olmamasına rağmen İranlı Selmân-ı Fârisî ile Yemenli Cerîr b. Abdullah'ı kendine Ehl-i Beyt olarak seçmiştir. S.11 1 Mesele çok yaşamak değil, iman üzere yaşamak ve iman üzere ölmektir. S.111 Yesrib’in ilk sakinlerinin bunlardan, yani asli kökeni Arap olan Amâlikalılardan oluşmasıdır. Zaten buraya Yesrib denmesinin sebebi de kendisi de bir Amâlikalı olan Yesrib b. Vâil'den dolayıdır." Yesrib'in kelime manası zarar vermek, karıştırmak, başa kalkmak ve bozmak gibi olumsuz bir anlam içermektedir. S.124 Ümmetimin fertleri arasında ümmetime karşı en çok merhametli olan kimse Ebû Bekir'dir. Onlar içinde Allah'ın emri hususunda en çok titiz olanı Ömer'dir. Hayâ cihetiyle en şiddetli olanı Osmandır. Davalarda en isabetli hüküm vereni Ali b. Ebî Tâlibdir. Helal ve haramı en iyi bileni Muaz b. Cebeldir. Feráizi en iyi bilen Zeyd b. Sâbittir. Bilmelisiniz ki her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. Cerrâh'tır. S.156 Peygamberlerin ortak özellikleri/sıfatları sayılırken şu beş sıfat sayılır: 1. Sıdk ve doğruluk 2. Tebliğ 3. Fetânet 4. İsmet. 5. Emanet ve emin olmak S.157 Yıllar sonra Ebû Ubeyde iman yolunun yolcusu olunca baba Abdullah küfürde inat etmiş, Bedir'e inkâr cephesinin saflarında katılmıştı . O gün baba ile oğul birbirlerine kılıç salladı ve Ebû Ubeyde iman yolunda babasını öldürmek zorunda kaldı. S.159 Bedirde Hz. Ömer de dayıları Mahzûmoğulları ile savaştı. Hz. Osman Bedir’e, hanımı Rukiyye’nin hastalığından dolayı gelememişti. Hz. Ali kardeşi Akîl ile savaştı. Hz. Hamza öz kardeşi Abbas ile savaştı. Mus'ab b. Umeyr abisi Ebû Azîz, Talha b. Ubeydullah abisi Osman b. Ubeydullah ve Ebû Ubeyde öz babası Abdullah b. Cerrâh ile savaştı. S.165 Abdurrahman b. Avf ayağını Efendimiz (sas) yoluna feda edip aksak/topal, Talha b. Ubeydullah onun yoluna kolunu feda edip çolak ve Ebû Ubeyde de onun yoluna dişlerini feda edip hetem olmuştu. Araplar ön dişlerinden mahrum olup bazı harfleri çıkaramayanlara hetem derlerdi. S.169 ‘Eğer ashâbımdan herhangi birinin, bir huyunu almak isteseydim ancak Ebû Ubeyde’nin ahlâkından bir şeyler alırdım.' S.177 Gerçek manada sevgi, sahibini sevdiğinin yolunda yürütür. S.197 “Resûlullah (sas) bizden bir ahid aldı. Hiçbirimiz onu koruyamadık. O bize şöyle demişti: “Sizin dünyadaki geçimliliğiniz bir yolcunun azığı kadar olsun! S.235 Hidâyet olmadıktan sonra akıl tek başına ne işe yarar? Akıl gözdür, hidâyetse nur, yani ışıktır. Işık olmayınca göz görür mü? S.270 Muhabbet marifet ile akalı bir durumdur, yani sevmek tanımakla olur. S.351 Helal dairesi geniştir, keyfe de kâfidir. S.353 Asıl büyüklük, büyük olmasına rağmen kibir yapmamaktır. Küçüklük ise kendini olduğundan büyük göstermektir. S.368 İlim ayağa gitmez, ilmin ayağına gidilir. S.394 'Yâ Resûlullah! Meclisin hakkı nedir ki? Cevap verdi: Meclisin hakkı üçtür. Bir, gözü yummak, yani arkadaşlarının kusurunu görmemek. İki , selâma güzelce karşılık vermek. Üç, güzel söz söylemek." S.450 "Cömert; Allah'a, cennete ve insanlara yakın ama cehenneme uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzak, cennetten uzak, insanlardan uzak ama cehenneme yakındır. Cömert cahil, Yüce Allah katında cimri âbidden daha sevimlidir. (Tirmizi, "Birr” , 40.) S.467 “Ya öğrenen ol ya öğreten ol ya dinleyen ol ya bunları seven ol, sakın beşincisi olma yoksa helak olursun." S.493
·
224 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.