Şöyle bir gerçekle başlamak istiyorum - hayatımın hiçbir döneminde tarih okumaktan hoşlanmamıştım. Ne hayatıma tarihin önemini aşılayan ne de bana onu sevdiren birine denk gelmiştim. Hatta bu durumumu paylaştığım çoğu kişi de bu dertten muzdarip olduğunu dile getirdi. Bilinç bazen içimizde çıkmayı bekleyen bir dürtü olarak karşımıza çıkar - ama asıl gerçek farketme aşamasında saklı- farkındalığı yakaladığın an hayattan zevk almaya da başlıyorsun diyebilirim. Ruhunun istedikleri var ve sana bazen sessiz çığlıklar sunuyor- duyabilmek ise yüksek farkındalığının öncesi minik uyanışlarla da mümkün. Bu süreç benim için aslında bi kendini tanıma evresiydi- farkındalığımı ise daha fazlasını isteme dürtüsü ile kucakladım diyebilirim. Nasıl başladığımı o ilk adımımı hatırlamıyorum bu konuda süslü laflar da etmeyeceğim o yüzden - ama okudukça sanki bu var oluşumdan önce başka bir bedende şu halimin tam tersine tarihle iç içe olduğumu hissettim - aidiyetlik duygumun tadına baktım ve bu tat hem tanıdık bir o kadar da lezzetliydi. Sanat tarihini okumaya başladığımda hala tarih değil de sanki masallar arası seyehate çıkmış gibiydim. Bende bıraktığı masalsı etkinin gerçekliğini idrak edemediğim bir seviyedeydim diyebilirim aslında. Sonra bir gün durdum ve dedim ki ‘’Buket farkında mısın? Sen tarih okuyorsun ve bu konuya ilgili olduğun kadar okudukların hoşuna da gidiyor.’’ Benim bu serüvenim @celilsadik kitapları ile başladı ve devamında da hayatıma yön veren bir hikayeye adım atma cesaretimi tetikledi. Sanat önemlidir. Sanat tarihimizdir - sanat var oluşumuzdur ve gizemlidir. Gizemlerinin kapısını araladıkça daha fazlasını istemenin kilididir benim için - belki sende de öyledir kim bilir ? Bu kitabı kıyaslayabileceğim sayıda sanat tarihi kitabı henüz okumadım- ama o kadar güzel eser var ki hepsinin tek tek canlı görme isteği her geçen gün daha sert bir kamçı şeklinde bedenimde hissediliyor.Ve niteliğim arttıkça ruhum da sanatla tatmin oluyor. Eğer sanat tarihine ilgiliysen Celil Sadık kalemi seni başlangıç seviyesinde olsan dahi tatmin edecektir. Bu günlerde yazarımızın 4. Kitabı da satışa sunuldu en kısa sürede okuyup onu da sizlerle paylaşacağım. Onun dışında biraz daha yabancı yazarlara yönelme sırası olduğunu hissediyorum sizin de önerileriniz varsa mutlaka dm den iletişime geçmenizi bekliyorum. Mutlu haftalar. :)

Uygarlığın Ayak İzleri 3: Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük FelaketlerCelil Sadık · Epsilon Yayınevi · 2021204 okunma

·

674 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buket Aktaş