''Beni ister şimdi burada boğup öldürün , isterseniz kaçtığım diyarda . Bilin ki ben yapamayacağım . ''
''Sen ne diyorsun be adam ? 'Yapamayacağım ' dediğin nedir ?''
''Ali'nin katlinde sizin işbirlikçiniz olamam .! Ama korkmayın , sizi ele de vermem . Arkadaşlık hatırına içimdekileri söyleyip bilinmez bir yere gideceğim . Nasılsa ardımdan ağlayacak bir ailem de yok . ''
Her ikisi de duydukları karşısında sinirlenip ayağa fırlamışlardı .
''Şebib , seni vazgeçiren sebep nedir ? Tehdit mi edildin ? ''
''Hayır . Oturun da anlatayım . ''
İbn-i Mülcem ve Verdan merak içinde Şebib'i dinlemeye başladılar .
''Ali hakkında bilgi toplamak ve günlük programı nedir öğrenmek için onu sıkı takip etmeye , izlemeye başladım . O nereye gidiyorsa ben de ardından oraya gidiyordum .''
''Eee ne olmuş , zaten görevin de buydu . ''
''Dur Verdan ! Sözünü kesme de bir anlatsın bakalım bizim korkak tavuk .! ''
Anlatmaya devam etti Şebib :
''Bugün ikindi namazı öncesi camiye girdim . Ezandan önce nafile namaz kılmaya başladı . Caminin içi kalabalıktı . Derken bir dilenci girdi içeri , sadaka istedi . Nednse sadaka veren olmadı . Dilenci sesini yükselterek , ''Allah rızası için sadakanız yok mudur ? '' diye yine tekrarladı . Ben de bazı insanlarla duvara sırtımızı yaslayıp oturduğumuz yerden 'Acaba kim verecek ? ' diye seyrediyorum .Hem dilenciyi seyrediyor , hem de namaz kılan Ali'yi izliyordum .
O da nesi ?
Hiç kimsenin sadaka vermediğini hisseden Ali rukudaydı ve elini dilencinin olduğu tarafa , parmağındaki yüzüğü alması için ona doğru uzatmıştı . Dilenci yüzüğü sıyırıp aldı ve oradan uzaklaştı .
Şimdi söyleyin , biz namazda bile bir muhtacın halini düşünüp yüzüğünü sadaka veren Ali'yi mi öldüreceğiz ? Vallahi ben böyle bir vicdansızlığı yapamam .! ''
Sayfa 377 - Kapı Yayınları