Kadınlar, yalnızlıklar, erotizm, fazlasıyla cinsellik, aşk, fantazya, varoluşsal sancılar, yunan mitolojisi, şair Sappho, psikoloji, grup terapisi… Daha neler neler… Öncelikle hemen söyleyeyim öyle herkesin hoşlanacağı türden bir kitap değil bence. Çünkü birincisi, kadın cinselliğini ön planda tutan fazla erotik bir eser. İkincisi, fantastik unsurları var fakat ben daha çok bunu bir metafor olarak gördüm. Ve çoooook beğendim! Ve üçüncüsü, tabii ki Amerikan edebiyatı… :/ Bunları söylediğime göre şimdi ballandıra ballandıra kitabı övmeye geçebilirim! Aman Allah’ım o nasıl güzel bir kitaptı! BAYILDIM!!! Önce kitap kapağını öveceğim, o nasıl güzel bir seçim! Bakmaya doyulmuyor… Anne sevgisi görmeden büyümüş, sevgiyi ve şefkati erkeklerde ve cinsellikte arayan bir kadın. Hepimizin karanlık ihtiyaçları, bağımlılıkları var. Bu bazen toplum tarafından kolay kabul görecek ve çok dikkat çekmeyen bir şey gibi dursa da bazen (örneğin; uyuşturucu bağımlılığı gibi) toplumdan dışlanmaya sebebiyet veriyor. (Kitapta uyuşturucu bağımlılığından bahsetmediğini söyleyeyim.) Oysa ki tüm bağımlılıklar en sonunda yine aynı noktaya varır. Hepsi birer karanlık ihtiyaçtır ve dünyadan karşılayamadığımız herhangi bir normal ihtiyacın yerine geçmiştir. 38 yaşında, hiç çocuk istememiş ve halâ istemeyen, evliliğin ilkel bir mülkiyet anlaşması olduğunu ona göre olmadığını söyleyen, fakat ilişkinin dördüncü yılında bir şekilde çaresizce sevgilisinin ona evlenme teklifi etmesini bekleyen çünkü asla etmeyeceğini bilen, kovalandıkça kaçan ama kaçanı da bir şekilde kovalama ihtiyacı hisseden “bağlanma problemleri” olan, sevgi görmemiş ve kendisini sevildiğine ve istenildiğine inandırmaya çalışan bir kadın. Pushcart ödüllü Melissa Broder’den çok cesur ve çok etkileyici bir metin. Israrla tavsiye ederim.

BalıkMelissa Broder · Sander Yayınları · 202210 okunma

·

283 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra Engin