Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Siyasi işlerlik üzerine bir inceleme
Devlet, kendi çıkarlarını korumak ve geliştirmek için oluşturulmuş bir insan topluluğudur. Söz konusu bu çıkarlar, hayat, özgürlük, sağlık, bedenin dinlenmesi ve maddî şeylerin mülkiyetidir, bunların temelidir. O hâlde, devlet kanunları tarafsız bir şekilde güvence altına almak yükümlülüğündedir.Çıkarlarımızın korunmasından başka, siyasi yönetimin görevi yoktur.Olmamalıdır.Lakin günümüzde devletler insan ilişkilerini kolaylaştırmak yerine onlara daha çok zorluk çıkarmak üzerine oluşturulmuş bir düzen üzerine kurulmuştur.İnsanların tek tek özelinde dünyanın diğer coğrafyalarında yaşayan insanlarla herhangi bir alıp veremediği yoktur.Fakat bizleri yönetenlerin şahsi hırsları ve çıkarları insanlar arasında bir nefret yükü oluşturmasına sebep olur.Pek çok savaşlar bu hırsın, güç zehirlenmesinin sonucu olarak ortaya çıkar ve masum bir çok insan bu uğurda feda edilir.Özgürlüğümüzü kendi elimizle seçtiklerimizin eline bırakır ve onların vicdanına kalırız. Rousseau da bu kitabında ideal bir devlet düzeninde nelerin olması, nelerin olmaması gerektiğinden bahsetmiştir.Şimdi biraz bu konuya değineceğim.Öncelikle Rousseau bu kitabı neden yazma gereği duyduğunu ve bu konularla neden ilgilendiğini şu iki alıntıyla açıklıyor: "Bana sen Kral' mısın ya da yasa koyucu musun ki siyaset üzerine kalem oynatıyorsun ? diye soranlar olacaktır.Onlara "hayır" diue cevap vereceğim ve tam da bu yüzden siyaset yapıyorum." Sf -15 "Kamusal meselelerde sözümün etkisi ne kadar az olsa da, oy kullanma hakkım bunlar üzerine bilgi sahibi olma görevi yüklüyor bana."Sf-16 Yani demektir ki üzerinde yaşadığımız topraklarda siyasetle ilgilenmek yani vatan dedigimiz olgunun çıkarlarını korumak her vatandaşın vatandaşlık görevidir.Roussea' da bu sebeple bu kitabı yazmış olduğunu belirtir. Rousseau kitabin ilk bölümünde daha çok insanın kölelik durumları durumları üzerine değerlendirmelerde bulunmuş, toplumun ve siyasi gövdenin en küçük birimi olan aileyi ele almış onları incelemiş, ikinci bölümde devletin yönetim biçimlerini incelemiştir. Rousseau' ya göre politik toplumun ilk örneği ya da politik toplumun en küçük birimi ailedir. Bu toplumlarda baş bir baba, halk da çocuklar gibidir; hepsi de eşit ve özgür doğdukları için, özgürlüklerinden ancak çıkarları uğrunda vazgeçerler. Aradaki bütün ayrılık şudur: Ailede babanın çocuklarına olan sevgisi onlara gösterdiği özeni karşılar; devletteyse, devlet başkanının kendi halkına beslemediği bu sevginin yerini hükmetmek zevki alır. ” Sf-18 Rousseau, bu bölümde toplumları oluşturan temel sözleşmelerden bahsederken bir yandan da kölelik kavramı, köleliği savunanların görüşlerine de değinmiştir. Yazar, köleliği ve efendiyle köle arasındaki ilişkinin bir sözleşme olarak nasıl anlamsız olduğunu şöyle özetlemiştir: “Seninle tamamen benim lehime ve tamamen senin aleyhine bir sözleşme yapacağın.Ben canımın çektiği kadar riayet edeceğim, sen de benim canımın çektiği kadar riayet edeceksin.” Sf -26 Toplum sözleşmesine göre insanın hem kendine hem de bağlı olduğu bireylere yükümlülükleri vardır.Bu da sözleşme ile garanti altına alınır.Bunu da şu sözlerle dile getirmiştir. "İnsanlar güçleri ve zekaları bakımından eşit olmasalar bile sözleşme ve hukuk yoluyla eşit hale gelirler." Sf-37 Rouseau diğer bölümde devlet rejimleri üzeeinde durmuş bunların ne olduğunu incelemiştir.Bu yönetim biçimlerinin ne olduğunu inceleyelim. 1.Demokrasi: Egemen varlık yönetim görevini bütün halka ya da halkın büyük bir bölümüne bırakırsa, yönetici yurttaşların sayısı diğer yurttaşların sayısını aşar. Bu çeşit yönetime demokrasi denir. 2.Aristokrasi: Egemen varlık, yönetim işini bir azınlığın eline bırakırsa,  yurttaş sayısı yönetici sayısından çok olur. Bu türlü yönetime de aristokrasi adı verilir. 3.Monarşi: Egemen varlık yönetimi tek bir yöneticinin eline bırakır. Bütün öbür görevliler yetkilerini ondan alırlar. Bu üçüncü biçim en yaygın yönetim biçimidir. Bunun adına da monarşi ya da krallık yönetimi denir. Rosseau günümüzde devletlerin demokrasi ile yönetildiği ifade edilse de bunun asla olmadığını ve olamayacağını söylemiştir. "Gerçek bir demokrasi asla var olmamıştır ve asla var olmayacaktır."Sf-50 Ona göre gerçek bir demokrasinin varlığı için insanların mevki ve servet açısından büýük ölçüde eşit olması gerekmektedir.Bu eşitlik durumu olmadıkça da mutlak bir demokrasiden söz etmek pek mümkun değildir. Hiçbir devlet sonsuz bir ömre sahip değildir ona göre ama bu süreyi olabildiğince uzatmak kurulabilecek en iyi düzenle gene insanın elindedir. Sadece siyasetle ilgilenenlerin değil, siyasetin bir ilgi alanı ve hobi olarak düşünülmemesi gerektiği ve her vatandaşın ideal bir ülke düzeni ve dünya düzeni için bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.Hele ki bizler gibi canı yanmış toplumlardaki insanların bu ilgiyi en yukarı çıkarması gerekmektedir.Ama bunun da doğru etken ilgiden ve doğru okumalardan geçtiğini unutmadan yapalım.Çünkü her ilgi bizim yararımıza olmayabilir.Keyifli okumalar.
Siyasal Gövde
Siyasal GövdeJean-Jacques Rousseau · Can Yayınları · 2020241 okunma
·
621 görüntüleme
M.Y. okurunun profil resmi
Çok açıklayıcı ve ' bunu kesinlikle okumalıyım ' dedirten bir inceleme olmuş. Ülkemizle bağdaştırdığın noktalar da çok iyi seçilmiş. Eline, zihnine sağlık. En kısa zamanda okumak istiyorum :).
UFUK okurunun profil resmi
Çok tesekkür ederim, aşırı beğendim, aşırı iyi bir kitaptı ve okudum bitti diye geçiştirilecek bir kitap olduğunu düşünmediğim için durup üzerinde bir kaç bir şey yazmadım istedim, değerli görüşlerin için tesekkür ederim :)
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.