Erotizm de bizim gibi toplumlarda - özellikle bizim gibi toplumlarda - her zaman bir tabu olmuştur. Öyle ya, sözde itikatların cirit attığı toplumlarda bu insana dair olgu, cinselliğin bir temel başlangıç uzvu, giriş kapısı, ona hazırlık evresi olarak algılandığından, namus denen kavramın tersine, bir nevi ahlakbozucu ya da fazla mahrem, tü kaka olarak değerlendirilmiştir. Oysa erotizm, Yunan tanrısı Eros'tan türetilmiş ve daha geniş anlamda, karşı cinsten iki canlının, - hemcins de olabilir, beni ilgilendirmese de- cinsel yakınlaşmalarındaki, hem o sevi hem de yarenliklerini pekiştirdikleri o büyülü boyutun, aşk açısından bir görüntüsü olarak düşünülebilir ve o kadar insanidir, doğaldır. Elbette belli bir yaş grubu, önergenlik çağı için, sakıncalı durumlar arzedebilir çocuklar adına bu gibi olgular, fakat bilinçli dozlar dahilinde, çocukların cinsellik anlamında bilişsel gelişimlerine de katkıda bulunabilir. Kaldı ki, kendi cinselliğini keşfedememiş bir toplumda, - abartısız- bireysel ya da topluma stres ayyuka çıkmış, hatta göreceli olarak savaşlara neden olmuştur. Bir Y kuşağı olarak ilköğretim yıllarımda haftada birer saatlik cinsellik eğitimi aldığımı ansıyorum. Eğitim dedimse de, bir kadın vulvasına zoom edilmiş bir fotoğraf karesinden ibaretti bütün bu eğitim. Elbette kesiti alınmış bir enginar kadar anlamsız geliyordu o kadın vulvası bana o çağda. Bittabi sonradan anladım ki, cinsellik eğitimi olmassa olmaz bir gereklilikmiş, bizdeki formu ya da müfredatı şeklinde düşünmeyecek olursak elbet. Tabii erotizm deyince, tamamen cinselliğe dahil bir olgu olarak, entegre şekilde düşünmüyorum erotizmi, illa ki, cinslerin fiziki olarak bir içiçe geçme ayini şeklinde değil, bilakis öncelediğim - yukarıdaki erotizm tanımında içerilen şekliyle- tarafların birbirleriyle daha çok duygusal, duyusal olarak hemhâl oldukları şekliyle düşünüyorum. Daha sonrasının gidişatını elbette taraflar kendileri belirler. Ben işin sevgi ve aşk boyutuna odaklamak istiyorum erotizmin tanımını... İşbu kitapta da, eğitimin kibarlaştırdığı bir dille yazılmış, erotizm içeren bir şiir derlemesi karşımıza çıkıveriyor. Neredeyse toplumun her kesiminden, itinayla seçilmiş şairlerin birkaç şiirine yer veriliyor. Öyle ki, Bektaşi dervişlerinden, Hintli şairlere, hatta - ''Tanrı benim ömründen alsın, sana versin'' çağrışımlı - maaşlı kimi islamcı şairlere kadar - dünyanın farklı lokasyon ve kültürlerinden seçilen şairlerin şiirlerine yer verilmiş. Bugüne değin erotizm temalı okuduğum bütün antolojiler arasında, en kapsamlı ve beni dumura uğratan böyle bir geniş spektrumlu kitap görmedim desem yeridir. Elbette e- kitap formatında edindiğim bir kitap oldu. Rastlarsam bunu da kitap envanterime geçireğimden kuşku duymuyorum. Okunmağa kesinlikle değecek bir kitap. En dumura uğradığım yanı da, kimi islamcı şairlerin fetiş boyutundaki şiirleri idi. İnsan işte, erotizm, bir derenin önünü ne kadar kesebilirsen o kadar işte. O kadar doğal. Patlamağa hazır. Keyifli ve tabusuz okumalar dilerim.

Unutulmaz Erotik ŞiirlerKolektif · Seçme Kitaplar Yayınevi · 200025 okunma

·

270 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

DaDa