Acıkmışım.
İnsan Gerilim kitabına acıkır mı?
Acıkmışım işte…
Ama en azından, her zaman olduğu gibi canım Tess’i okudum da doydum.
Ana karakterimiz olan Abby DiMatteo, Boston Bayside Hastanesinin organ nakil ekibine kabul edilir, seçkin cerrahlarla çalışacaktır artık. Fakat bu mutluluğu pek uzun sürmez.
On yedi yaşındaki hastası için uygun kalp bulunduğu halde, listede adı alt sıralarda olan varlıklı bir başka hastaya tahsis edilmesiyle bu mutluluğu bozulur.
(Kısacık bir soru: Peki ya siz sevdiğiniz insanın ölmemesi için başka birinin ölümüne göz yumar mıydınız?)
Ortada ciddi bir adaletsizlik vardır. Ve Abby bunun üzerine gitmeye kararlıdır.
Ama olayı eşeledikçe ortaya bambaşka şeyler çıkar. Ve suçlular, bu olayın kapanması için ellerinden geleni yapacaklardır. Çünkü bu buzdağının sadece görünen kısmıdır.
Doktorumuz için artık en yakındaki insanlar bile büyük bir tehlike kaynağı haline gelecektir. Kime güvenip kime güvenemeyeceği artık net değildir.
Peki ya Abby bu hasatı durdurmayı başarabilecek midir?
Kitaba gelince, kurgusu ve anlatım tarzı yine muhteşemdi. Tek solukta, yorulmadan zevkle okuyacağınız bir kitap. Ama bana göre sonunda biraz havada kalan şeyler vardı. (Bu kitabın kötülüğünden değil aslında, yazarın çoğu kitabını okuduğum için bendeki çitayı yükseltti.) Ama ben genel olarak beğendim tavsiye ederim.
Yazarımıza gelirsek: Ne kadar övsem az :) Gerilimin kraliçesi diye boşuna demiyorlar…
Tess Gerritsen ABD’nin San Diego kentinde doğdu. Stanford Üniversitesi’nde antropoloji konusunda lisans yaptı, Kaliforniya Üniversitesi’nden tıp diploması aldı. New York Times’ın çoksatanlar listesine giren
Hasat ile tüm dünyaya sesini duyurdu ve tıbbi gerilim romanları yazmaya başladı.
Cerrah romanı ile 2002 de Rita ödülü kazandı.
Aldığı eğitim ve muhteşem hayal gücünü harmanlayıp ortaya tek oturuşta bitirebileceğiniz, soluğunuzun kesileceği; korkuyla ve merakla diğer sayfayı çevireceğiniz kitaplar yazmaya başladı. Ve hala daha yazmaya devam etmekte.
Ve Tess Gerritsen öyle bir yazar ki elinizdeki tüm işleri bırakıp sadece kitabı okumaya odaklanıyorsunuz. Yani en azından benim için öyle.
Benim ilk okuduğum Tess Gerritsen romanı:
Ateşin Şarkısı idi. Eğer ki ilk defa yazarımızı okuyacaksanız o kitabı da şiddetle tavsiye ederim. Ama bana göre yazarın muhakkak okumanız gereken kitapları, Rizzoli&Isles serisidir. Seri dememe bakmayın her kitap birbirinden bağımsız aslında. Ama sırayla okursanız sadece ana karakterler ve onların hayatlarına dair bilgiler biraz daha netleşir kafanızda. Maalesef ben ilk okuduğumda bir serisi olduğunu bilmiyordum rastgele okudum. Sonra beğendikçe araştırıp sırayla okumaya özen gösterdim. Ama pek de bir şey kaybetmedim yani karışık okusanız dahi sorun olmaz.
Ben yine de sizin için Rizzoli&Isles serisinin sıralamasını yazayım.
1)
[̲̅t̲̅a̲̅m̲̅e̲̅r̲̅] ☾ aslında var, sadece ilk kitap biraz Dedektif Jane Rizzoli üstüne yoğunlaştığı için fark etmemişsinizdir. Burada Isles diye bahsettiğim kişi, Doktor Maura Isles. Kendisi bir adli tabip uzmanı. Cerrah ve çırak kitapları genel olarak Rizzolinin üzerine yoğunlaşmış. Maura’dan en çok bahsedilen kitapları da, ikiz bedenler ve buz gibi soğuk. Ve zaten ilk iki kitap hariç diğer kitaplarındaki olay örgüsü birbiriyle çok bağlantılı değil o yüzden siz isterseniz ilginizi çekeni elinize alıp okuyabilirsiniz.
[̲̅t̲̅a̲̅m̲̅e̲̅r̲̅] ☾ Sonuçta okuduğunuz ilk kitabı olduğu için hatırlayamamanız gayet doğal :) çünkü biz gerilim türündeki bir kitabı elimize aldığımızda karakterlere değil olaya yoğunlaşıyoruz doğal olarak. Ama tüm Rizzoli&Isles serisinde ikisinin de adı geçiyor hatta ilerledikçe olaylara ortak da oluyorlar. Dediğim gibi ben ilk bir sıralama olduğunu bilmiyordum sonradan sırayla okumaya başladım. Ve bu seriden bağımsız kitapları da olduğu için onları da okuyordum ve sıralamada çok şey kaçırmamış oldum. Yani benim size tavsiyem yapabiliyorsanız sırayla okuyun çünkü ana karakterlere gittikçe daha fazla yer ayrılıyor kafanızda daha net oturur. Ama ben şunu beğendim sırasız okuyacağım diyorsanız da yine okuyabilirsiniz olay örgüsünden hiçbir şey kaybetmezsiniz sadece ilk kitapta olduğu gibi karakterler birazıcık havada kalır.