Gönderi

112 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 hours
Yazar olarak ne kadar Erich Scheurmann adı geçse de asıl eser sahibi Samoa takım adalarının birindeki Tiavea köyü hakimi ve şefi Tuiavii’nin kendisidir. Scheurmann şef Tiavea’nın köy halkına yazdığı Avrupalı “çağdaş” insanı tanıtma ve onlara karşı uyarı niteliğindeki bu taslağı Almancaya çevirmiş ve biz “modern” insanlara aktarmıştır. Peki bu bir taşlama mıdır? Hayır. Scheurmann bunu iyi ki de yapmıştır. Kendisinin de kitabın giriş bölümünde belirttiği gibi: “Bu konuşmayı Avrupa ‘da yayımlamak ya da bastırmak gibi bir niyeti kesinlikle yoktu Tuiavii’nin. Bunlar sadece kendi Polonezyalı halkı için düşünülmüştü. Ben onun bilgisi dışında ve kuşkusuz ona rağmen bu yerlinin konuşmalarını Avrupa’nın okur çevresine yine de aktarıyorsam bunun elbette bir nedeni var: doğayla henüz iç içe bir insanın bizim kültürümüze hangi gözlerle baktığını öğrenmek biz beyazlar ve akıl insanları için bir değer taşıyor olsa gerek. Kendimizi, artık yitirdiğimiz bir bakış açısıyla görme imkanı buluyoruz onun gözüyle baktığımızda.” Tuiavii için Papalagiler doğru yoldan çıkmış, içindeki sevgiyi kaybetmiş, hızla akan zaman içinde boğulan, bencil, paraya tapan; ışığı tanımasına rağmen (Hristiyanlığı), karanlıkta ve kötülük içinde yaşayan, kendisini Tanrıdan bile üstün gören bir varlıktır. Misyonerin Tuiavii’ye: “Tanrı sevgidir. Gerçek bir Hristiyan, sevgi düşüncesini her zaman göz önünde bulundurmalıdır.” der fakat Tuiavii’ Avrupa ziyaretinde gerçekleri görür ve halkına şöyle seslenir: “Beyaz adamın gerçek Tanrısı, kendisinin “para” adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka bir şey değildir. Bir Avrupalı’ ya sevginin tanrısından bahsedecek olsan yüzünü buruşturur ve güler. Senin düşüncenin yalınlığıyla alay eder. Ama pırıl pırıl bir yuvarlak metal ya da koca bir ağır kağıt uzatacak olursan, o anda gözleri parıldar ve dudaklarının arasından salyalar akar. Onun sevgisi paradır. Tanrısı paradır.” Samoa yerlileri için mülkiyet yoktur, her şey paylaşılır. Yazarın aktardığına göre Şefin ilk selamlama hitabı “benim olan senindir.” şeklindedir. Papalagi ise gözünün gördüğü elinin dokunduğu her şeyi sahiplenmeye çalışır. “Bizim dilimizde “lau” benim demektir, ama aynı zamanda senin de demektir. Oysa Papalaginin dilinde bu senin ve benim gibi aynı anlama gelen tek bir sözcük bile yoktur.” der Tuiavii. Tuiavii’ye göre Papalagi kendini meslek edinme, saygınlık kazanma gibi kavramlar içinde kaybetmiş ve her gün her saat aynı işi yaparak kendine eziyet etmekte, yaşamın tadını alamamaktadır. “Erkeklik çağına gelmiş Papalagilerin çok azı bir çocuk gibi hoplayıp zıplayabilir. Sanki sürekli engelleniyormuş gibi yürürken bedenini havanın içinde zorlukla sürükler. O bu güçsüzlüğü yadsıyıp mazur göstererek, saygıdeğer bir adamın koşmasının, hoplayıp zıplamasının doğru olmadığını söyler. Ama bütün bunlar salt kuru bahanedir. Meslekleri onları uykuya ve ölüme mahkum ettiğinden kemikleri katılıp hareket edemez olmuş, kasları sevinçlerini yitirmiştir. Meslek yaşamı yok eden bir Aitu’dur(şeytan). İnsanların kulağına güzel şeyler fısıldayan, ama bedenindeki kanı içen bir Aitu. Buna benzer bir çok örnekler vererek halkını uyarıken bizi de utandırır Tuiavii. Sevgi üzerine,doğa üzerine, hayatın tadını çıkarmak üzerine, paylaşmak, eğitim, sosyal hayat, maneviyat üzerine verdiği örnekleri okuduktan sonra “keşke Samoa adasında bir yerli olsam, keşke yerlisini uyardığı o Avrupalı insan içinde yer almsam” diyorsunuz. Kısaca; başlıklar halinde toplanmış bu kitapta Tuiavii Avrupa seyahatinde gerçekleri görmüş, halkını “Çağdaş Avrupalı’ya” karşı uyarmak istemiş ve kendi “yoksul, ilkel” hayat tarzlarının korunması gerektiğine dikkat çekmiştir. Bu tarz kabile hayatını, yerli felsefesini anlatan kitapları beğenerek okuyorum. Bu kitapla beraber aynı minvalde sayılabilecek, yine mütevazı, insanı, doğayı, hayvanı umursayan ,acıları paylaşan, yaşamın bütünselliğini savunan, sevgiyi temel alan ve Çerokilere ithaf edilmiş bir kitap olan KÜÇÜK AĞAÇ'IN EĞİTİMİ" adlı kitabı da sizlere ısrarla tavsiye etmek ister ve yine buna benzer başka kitapları sizler okuduysanız önerilerinizi merakla beklerim. Kıymetli zamanınızı ayırıp yaptığım bu ilk incelemeyi okuduysanız eğer çok teşekkür eder, iyi günler dilerim…
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014.1k okunma
·
146 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.