Gönderi
Uyandırılmış Toprak serisi Bolşevik Devrimi sonrası, 1930 yılında Gremyaçiy Log isimli bir Kazak köyünde, halkın yaşamı üzerinden devrimin kırsal hayatta toplumsal ve ekonomik yönden yeniden yapılanmasını anlatıyor. Bir Dünya savaşından ve sonrasında uzun yıllar süren bir iç savaştan çıkan halk yeni düzeni daha tam anlamadan, kavrayamadan radikal değişiklerle karşı karşıya kalıyor. Hem kadınların hem erkeklerin ilk kitapta süreci anlama, kabullenme, itirazlar olmak üzere alışma sürecini okurken ikinci kitapta da artık tam anlamıyla sistemi anlamış ve kolhoz için birlik içinde çalışan bir Kazak halkını okuyoruz.
Şolohov kendisi de bir Kazak olduğundan ve uzun yıllar o bölgede yaşadığından romanlarında kırsal hayatı pastoral bir tatta anlatarak okura o bölgeyi canlı canlı görüp, hissedebiliyormuş gibi bir duygu içerisine sokuyor. Aynı zamanda romanın tek düze ilerlememesi için de, ufak tefek bazen güldüren macera tadında bir sürükleyicilikte heyecanınızı kaybetmeden hem de yoğun bir merak duygusunda okumanızı sağlıyor. Uyandırılmış Toprak tarımda kollektifleşme sürecini okura aynı zamanda bir tarihi bir kitap hatta pastoral betimlemeleriyle belgesel niteliğinde sunmaktadır. Hiçbir abartıya, gereksiz bir acıtasyona yer vermeden sanki bütün bu olanlara üçüncü bir göz olarak onlarla birlikte o an tanık oluyormuşsunuz gibi bir duyguda sizlere kitabı hissettiriyor.
Çok çok keyif alarak okuduğum, sonuyla da beni hem şaşırtan ama çokça da üzen bir kitabı oldu. Diğer seri kitabında sonu bir şekilde tahmin edilebilir ve beklenen bir durum olduğundan ve bu kitaptaki karakteri daha çok sevdiğim ve bağlandığımdan dolayı sanırım fazla etkilendim. Keşke serinin bir kitabı daha olsa da okusam dediğim muazzam bir toplumcu gerçekçi bir roman.
Şolohov uzun ve seri halinde yazmasının avantajını karakterleri işleyiş biçimiyle de okuru kendine hayran bıraktığını düşünüyorum. Ana karakterlerden hiçbirini size seri boyunca unutturmayan bir işleyişle sunuyor. Tek tek ama ince ve yavaş bir şekilde işleyip, tanıtıyor. Her birini ayrı ayrı severek okudum, hepsiyle arkadaş olup, onlarlar birlikte çalıştım ve mücadele ettim.
Seriyi okumak isteyenlere naçizane tavsiyem Durgun Don serisini ilk etapta okuyup daha sonra Uyandırılmış Toprak serisini okumanızı tavsiye ederim. Çünkü Don serisinde Birinci Dünya savaşı ve Çarlık Rusya'sının yıkılmasıyla birlikte yaşanan iç savaşı konu alıyordu. Dolayısı ile bu sıraya göre okumanız tarihsel gelişimi ve olayları daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Rus edebiyatı ve toplumcu gerçekçi eserler okumayı sevenlere mutlaka tavsiye ederim.
··
1,632 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.