zamanla alışırım diye geçirdim içimden /hiçbir zaman alışamadım ama.
Bukowski merakım bir kitabın ismine vurulmamla başladı. İsmi 
Suda Yan Ateşte Boğul ama bir şiir kitabı olduğu için öncesinde biraz Bukowskiyi anlamaya karar verdim ve işe başka kitaplarını okuyarak başladım. Postane kitabı Bukowski yolculuğumda okuduğum ikinci kitap Bukowskininse ilk otobiyografik romanı.
Kitapta Henry Chinaski'nin (kendi için bu ismi kullanıyor) postanede geçen 11 yılını okuyoruz. Biri bana bu yılları bir alıntı ile anlat dese kesinlikle başlığı söylerdim. Burada çalıştığı sürede hayatından çok sayıda kadın gelip geçiyor haliyle onlardan da bahsediyor ve dedim ki bu kitapta böyleyse 
Kadınlar kitabında Allah bilir nasıldır. Kadınlar da okumak istediğim bir kitap ama şu an hazır olduğumu düşünmüyorum zamanı gelince okuyacağım.
Fazlaca cinsellik ve argo var kitapta rahatsız olacakların okumasını önermem okunması çok gerekli mi ondan da emin değilim ama ben şimdilik bu adam ne yazsa okurum kıvamındayım. Neyini bu kadar sevdim diye düşünecek olursam sanırım anlatımındaki netliği sevdim hiçbir çekinmesi, estetik kaygısı yok tuvalete gittiyse yazıyor (hatta daha kaba bir şekilde yazıyor :)) her şeyi bu kadar net yazınca da kolay okunuyor hemen bir sonraki sayfaya geçmek istiyorsun ve önceki sayfada okudukların iyi mi kötü mü değerlendirmesine bile giremiyorsun mesela Anayurt Otelinde Yusuf Atılgan sanki özellikle Zebercetten nefret etmemiz için ayrıntı vererek anlatıyordu ama Bukowski de öyle bir şey yok. Zaten bölüm bölüm yazıyor ve her bölüm yaklaşık 3-4 sayfa bir bakmışsın kitap bitmiş. Bitirmemek için çok uğraştım ama yine de bitti :( bir sonraki kitaba kadar hoşçakal Bukowski.
burdan sonrası spoiler ve dedikodu
Kitapta en gıcık olduğum kişi Joyce'du. Aşırı itici bir kadın. Ayrıca Henry'i mor kravat iğneli adam için terk etmesi ve bunu Henry'e açıklandığında Henry 'nin acı bir kahkaha atması.. ne kadar umursamaz görünse de ya da gerçekten öyle bilmiyorum ben okurken üzüldüm ve tabiki sadece buna değil diğer terk edilişlere de. Neyse ondan hemen sonra veya birkaç kadın sonra Mary Lou girdi hayatına ve dedim ki aha bulduk kitabın sonuna kadar bu kadınla gideceğiz yanılmışım sadece 2 sayfa sürdü :D Bu olayda da kadına haksızlık yaptığını düşünüyorum bence kadının öyle bir amacı yoktu.
Son olarak Chinaski'nin harika bir kafası olduğunu düşünüyorum işten atılmamak için savunma yazmalısın diyen kadına sırf inat olsun diye geceden sabaha kadar 42 sayfalık savunma metni yazması veya sınavda çıkacağı için ezberlemesi gereken şeyleri cinsellikle kodlayıp asla unutmaması iki sınavı da geçmesi okurken keyif aldığım yerlerdi :)
·
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.