Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
Kesinlikle söylemek gerekirse denilebilir ki, yüzümüz bir maskedir.Asıl insan, insanın altında bulunandır.İnsan vücudu denen bu hayalin arkasında gizlenen, ya da sığınan insan seçilebilseydi, pek çok şaşırtıcı şeyle karşılaşılırdı.Herkesin düştüğü yanlışlık dış yaratığı gerçek sanmaktır." Deniz işçileri- Sf 50/ Victor Hugo Victor Hugo' nun kitabında okumuştum bu alıntıyı.Benim için altında gizlenen anlam çok derindir.Aslında herkes için derin olmalıdır.Bu derinliği kimisi iliklerine kadar yaşar.Papini de onlardan birisidir. 10 öyküden oluşan bu kısa ama anlamı ona keza bir o kadar yoğun kitapta bir yazarın varoluşsal sancılarını, bu sancıların içinde sıkışıp kalmışlığını, insanın kendine karşı ne derece tahammül edemeyecek hale gelişini ruhumla verdiğim savaşlardan dolayı bizzat yakinen hissettim. Umut ile umutsuzluk arasında, varlık ile yokluk arasına sıkıştırıp öylece bırakan bir kitap bu kitap.Beni sürükledi ve öylece uçurumun dibine bıraktı.Yolumu bulacakmışım gibi düşündürdüyse de bir ara, tam tersi beni iyice bilinmezliğe sürükledi. Yazarın asıl amacı “her şeyden özgür” olmak. Ancak bunu yapmak için çok şey biliyor Papini. İnsan bildiğini unutamayınca elbette o “saf özgürlüğe” ulaşamıyor. Çünkü her öğrenilen şeyin bir yükü var ve siz o yükü aldıktan sonra bir daha kendinizi bulamıyorsunuz, bilgi aynı zamanda biçimleyici oluyor. Bana kalırsa Papini'nin geçmeyen huzursuzluğunun, her şeyle giriştiği bu savaşın böyle bir sebebi var.Fazla bilinç berraklığının kurbanı gibi.Fakat ne olursa olsun hayatını fanustaki bir balık gibi yaşamaktansa, sadece fotosentez yapan bir bitki gibi yaşamaktansa boylesi daha makbul gibi geldi bana.Yaşamda bir parça da olsa acıyı hissetmemiş olan kimse ben yaşadım diyemez bana göre. Etrafımızdaki hemen her şeyi değiştirsek de içimizdeki sıkıntıyı söküp atamadığımızı söyleyen Papini’nin asıl didiklediği şey de bu bana kalırsa. Giriştiğimiz onca şaşalı işin gerçekte trajik suskunluğumuzu örtmek ve ötelemekten başka bir anlamı olmadığını düşünen yazar, kendimizden başka birine dönüşmek isteyişimizi de buraya bağlıyor. Daha doğrusu, bunu ima ediyor. Yaşamının belli dönemlerinde buhranlı havadan doğan halleri ve gidip gelen zihninden yansıyanları satırlarına yerleştirmiş. Yaşamı sürdürebilmek için hatırlanması gereken asgari şeyleri elinin tersiyle itip olağanüstü bir hayatın eşiğinden atlamış öykülerinde.Verdikleri imgeler, simgeler, karakterlerinde hepsinde kendinden izler buldum.İçten içe bir hesaplaşma, silikleşen benliğini ve sümen altına itilmişliğin öykülerine şahit oldum. Sözün özü insanın altında yatan insana ulaşmaya çalıştığına şahit oldum.İnsan bir suretten çok daha fazlasıydı ona göre.Bana göre de öyle.Dış suret her zaman aldatıcıdır.Mesele her daim özü kavrayabilmektir.Çünkü öz varlıktan her daim önce gelir.Keyifli okumalar.
Kaçan Ayna
Kaçan AynaGiovanni Papini · Kırmızı Kedi Yayınları · 20161,421 okunma
·
955 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.