Gönderi

111 syf.
·
Not rated
Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste
GÖKYÜZÜ VARKEN KUŞLAR KAFESTE Pınar Vardar’ın İlk Şiir Kitabı: GÖKYÜZÜ VARKEN KUŞLAR KAFESTE Şiir, öykü ve masalları Türk Dili, Dil Ve Edebiyat, Edebiyat Ortamı, Hece Öykü, Temren, Temrin, Acemi, Yedi İklim, Hayal, Kurgan, Yaşam Sanat, Bireylikler gibi dergilerde çıktı. Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste, Pınar Vardar’ın ilk şiir kitabı. Klaros Yayınları arasında Nisan 2020’de çıkan kitpta 53 şiir bulunmakta. Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste ’ye değinmeden önce şairi tanımak adına öz yaşamına göz atmak gerekecek. Gerçi okur, bu kitapta öz yaşam öyküsü göremeyecek. Ama daha önce çıkan iki masal kitabında ve Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste ’den altı ay sonra yayımlanan Kehribar adlı öykü kitabında yer alan özgeçmişe ilişkin bilgileri burada paylaşmak sanırım yerinde olacaktır. Pınar Vardar 1971 Manisa doğumlu. İlk ve orta öğreniminin ardından çalışma yaşamına başlar, aynı zamanda evliliğe de adım atar. Doğduğu şehirden hiç ayrılmaz. Kendini “Manisa aşığı” olarak görür; güne Sipil Dağı’na bakarak uyanmayı “en büyük zevk” sayar. Yazma tutkusu giderek yoğunlaşır. O arada, Açık Öğretim Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirir (2019). Şimdilerde torunuyla zaman geçirmekte, yazma eylemini sürdürmektedir. Pınar Vardar’ın yazınsal açıdan önde gelen niteliği bana göre şairliğidir. Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste ’de, içinde bulunduğu çıkmaz durumun bunalımlarını, korkularını, yaşamının izlerini eriterek yansıtmakta. Bireyselliği üstte tutan şiirler daha ağır basmakta. Toplumsal temalar arasında şiddet, kadın cinayeti, çocuklar, eşitsizlik, özgürleşememe olgusu göze çarpmakta. Dinsel düşünceler, hadislerden alına sözler, peygamberlere ilişkin kıssalar, menkıbeler de şiirlerin dizelerinde yansımakta. Yaradılış, Âdem, Havva, cennet, cehennem, şeytan, Meryem, İsa, kâhin, ruhlar âlemi, iblis, kıyamet halleri gibi söz ve isimler şiirlerin gezindiği alana girmektedir. Bunların arasına ölüm telaşı, korku, mezar taşı, mezarlık, kefen, rüya, dua, çöl ırmağı, çarmıh, yılan, harami, kesik baş ve benzeri sözler de kendine yer açmakta. Bunları söylerken şiirin salt metafizik düşünce içinde kaldığını söylemek istemiyorum. Dış dünya, doğal varlıklar, cisimler, nesneler daha çok görünür: su, dağlar, toprak, gök, rüzgâr, yağmur, zeytinlik, bahçe, ‘düş çiçekleri’, kumru, kedi, kırlangıç, ‘bayan gelincik’… su pek çok dizede geçmekte. ’Özü temizleme’ kötüden iyiye dönüşüm ana ögesidir. Ama gel gör ki, “ Dışarıda kirli bir dünya akıyor” diyecektir. Baskı, korku, güvensizlik, bunaltı ve huzur bulamamanın sıkıntısı ana izleği oluşturmakta. Sevgi, aşk teması da işlenir Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste’de. Melankolik bakışın kuşatması altında incelmiş bir şiir dili imge yüklü dizelere sarılmıştır. Bu dil P.Vardar’ın şiirine yakışıyor diyebilirim. Şiirlerden örnek seçmeden önce, 111 sayfa tutan kitabın en uzun şiiri “Kehribar” a değinmem gerekecek. “Kehribar” Manisa’ya özgülendirilmiş ve 140 dizeden oluşturulmuştur. Sözünü ettiğim şiir, Antik Çağ’dan Günümüze Manisa Şiir Defteri (Mart 2020) adlı derlemeye alınmıştır. Uzun şiirde, Manisa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun Hemen sonrasının görüntüleri tarihsel gerçekliğe büründürülerek verilirken kentsel coğrafya, kültürel varlıklar, mitolojik değerler de sürecin içinde yansıtılmakta. İlhan Berk’in Manisa anlatılarından (Uzun Bir Adam) esinlenmeler, şairin çocukluk yılları; Yusuf Atılgan’ın “Gecikmeli Ankara Treni” (Anayurt Oteli) ve Zeberced de karşımıza çıkar. P. Vardar bu şiirle Manisa tutkusunu açığa vurmuş gibidir sanki. “Keşke Sevseydi” kitaptaki ilk şiir. Sevilmek için varlığını arar. Susmalar, yutkunmalar acı bir umuttur: “İnsan insan kavuşmak üzereydi Arka bahçende gizli bir sokağın eşiğinde Darağacına vurulmuş gördüm kendimi” (s.7) Bir yağmur sonrası “Çoban Çantası” şiirinin dizelerinde ‘suyun çığlığı’ nı, ‘ateşin sedası’ nı duyumsarız: “Saçaklar bir kedinin dilinde Su mahcup olur damlacığından Avlunun ortasında ağırlaşır” (s.13) … “Alnındaki ateşin sedası Tam kalbime düşüyor.” (s.14) … “Bilirim, nakış işleyen iğne Ölmüş çiçekleri emzirir” (s.14) Şairin lale tutkusu hemen belli oluyor. Masal kitaplarının İç kapağında kuş ve lale çiçeği birlikte bir simge olarak çizilmiştir. “Bugün Günlerden Lale” şiirinin son iki dizesi şöyle: “Bugün günlerden lale Ört üstünü, üstüme…” (s.39) “İyi mi” şiirinde “şiddetin sesi” duyulur. Yalvarmalar, acizlik, sindirilmiş duygular, yumruk, tendeki mor halkalar capcanlıdır. “Son günleri olsun can çekişlerimin Masumiyet sahte Şiddetin gerçek İyi mi” (s.57) … “Aklım yoktu Sığınan acılar içinde Ölüm yer arıyor sade gövdemde” (s.58) … “Ve iblis Açığa vurdu beni Zehirli bir sarmaşık saldı gövdeme” (s.75) … “Bırak! Ay da güneş de dönsün Bırak, küçük korkularım büyüsün” (s.76) “Kim Olduğumu Unutmak İstiyorum” başlıklı şiirden dört dizeyi buraya alıyorum: “Her gün iki büklüm ölüyorum fark edilmeden Boşluğa düşüyor boğazımdan kederli nefes” … “Aşk dediğin, mezarımın üstünde kavruk çiçek Kim olduğumu unutmak istiyorum.” (s.78) Kadın cinayetleri “Leyal Öldü” şiirinde işlenir. Bir ürpertidir: “Önce Fatma vuruldu Alnının çatından Güllük güneşlik yurdumda Kör bir kurşunla” (s.88) … “Koşuyordu, koşuyordu ölüme Saadet ile uçan kuşlar” (s.83) .. “Leyla öldü Ben suçsuzdum Hem öksüz hem yetim kaldı Hilâl” (s.84) “Şizofrengi” şiiri ile noktalamak istiyorum dize seçimini: “Düş, sır ve haz Tan kızıllığı kurtaramaz yüreğini Romeo hiç gelmedi Gelmeyecek Senin bekleyişlerin karanlıklar ülkesi” (s.99) Pınar Vardar’ı şiir adına kendine yol açmış yetenekli bir şair olarak görüyorum, kutluyorum. Hakkı Avan 21 Nisan 2022 Yer yer Didem Madak tadı yakaladım, kaldı ki Madak şiirleri benim için daima ekmek su gibi elzemdir. Hayatı olağan gerekliliği ve acısıyla anlatan şiirler var bu kitapta. Terk edilen var, terk eden var; acıtan var, acıyan var; siyah ve beyaz var; sonra efendime söyleyeyim insan var, Âdemoğlu ve Havva kızı var senden benden bizden; ben çok varım; söylemek isteyip sustuklarım çok var; örtmek isteyip kapatamadıklarım var... Bir öykücü, bir şiir kitabını nasıl yorumlasın? Bu minvalde de acemiliklerim var. Affola. Ama ne demiş Sezai Karakoç? "Ben konuşmasını bilmem Lili!" Ben de diyorum ki işte "Ben şiir okurum ama anlatmasını bilmem Lili" Şu mısraları bırakmadan geçersem kelimeler vururdu beni yüreğimin en yumuşak yerinden. İYİ GELMİYOR ... Nasıl da dağılmışım ortalığa A'dan Z'ye parça parça Rahat mı için? Açtığın yolda bu sûret Bimarhane kaçkını Ayşe Yazıcı Yavuz 05.01.2023
Gökyüzü Varken Kuşlar Kafeste
Gökyüzü Varken Kuşlar KafestePınar Vardar · Klaros Yayınları · 20203 okunma
·
459 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.